seyir önceliğini milli maça verdiğim fakat; Romanya'nın attığı golden sonra, Beşiktaş'ımın maçına rotamı çevirmemle beraber son periyotunu izleme fırsatı bulduğum maçtır.
Geçen seneden tek bir isim bile yoktu sahadaki beşlide. Bu tür geniş revizyonlar genellikle uyum sorunu ile başlasa da, gelen Cumhurbaşkanlığı kupası ve Euroleauge ilk maçı galibiyeti, Beşiktaş'ın bu uyum sorununu çoktan aşıp, geçen seneki canavar takım olma yolunda önemli adım attığını göstermiş oldu. Patrick Christopher ve adını hatırlamayadığım uzun saçlı zenci oldukça sağlam oyuncular. Tutku Açık da nokta atış olmuş, mükemmel bir performans gördüm son çeyrekte. Partizan'ın gücünü bilmediğim için, bu maç ölçü olarak alınır mı bilmiyorum fakat; ciddi bir savunma avantajı var Beşiktaş'ın. Son çeyrekte yakaladığı 12-0'lık serinin devamı gelseydi, 20'li sayılar ya da üstünde de bir fark ortaya çıkabilirdi fakat, maçın sonuna doğru biraz rehavet ortamı oluştu zannedersem.
işin özü; bu takım yine canavar gibi ve çok canlar yakacak. Seri galibiyetlerin devamını umuyoruz.
Ancak, bu sefer istikrardan yanayız. Gelecek sene şimdiki gibi bir revizyon olursa, aşı tutmayabilir.
Bir de; şu takımda bir Pops Mensah Bonsu göreydik be.