bir eli yağda öbür eli balda olsa bile, asla üniversitenin tadını çıkartamadığını düşünen öğrencidir.
bu öğrenci ki, üniversite hayatı boyunca, geçmiş tüm öğretim yaşamında üzerine titremiş anne ve babayı** kademeli olarak kendine ilgisiz hale getirmiş olsa da; akşam üzeri öğrenci evinde donarak oturmayı bile büyük nimet olarak görüp özlem duyacaktır. Sonuçta öğrenci evinde kalanlar, hayat şekillerini kendileri belirlemektedirler. dağınık/toplu, aç/tok, içerde/dışarda, ders/yatış hallerinde olma kararlarını kendileri verirler; en azından tartışma lüksüne sahiptirler. arkadaşlarının evinde ara sıra barınarak bu açığı kapatmaya çalışsalar da; derinlerde bir yerlerde illa ukte kalacaktır.
eh, oturduğu yerde yemeğin önüne konması, evin genel gider ve bakımlarından muaf olma, farklı lokasyonlarda ortamının olması gibi avantajların göz ardı edilmesi mümkün değildir. sonuçta kişinin zihnine bir takım özlemlerin yerleşmesiyle son bulur. **
son olarak, arkadaş grubunun tamamından farklı davranışlarda bulunan grup üyesi kesin bunlardan çıkar.*