çok zorlama bir eğitim çeşidi, en azından şu ana kadar olan tecrübelerimi aktarmak gerekirse;
kadir has üniversitesi'nde okuyorum, reklamcılık birinci sınıf öğrencisiyim, lise zamanlarında oynadığım multiplayer oyunlar sayesinde ingilizcem belli bir seviyede ve bunun nimetinden faydalanarak bahçelievler'e gidip gelme illetinden kurtuldum, neyse şu an birinci sınıftayım ve ingilizce eğitimin öğrenciyi ne kadar körelttiğinden başlayacağım,
cem yılmaz'ın soru cevap gösterisinde izlediğimiz üzere öğrencilerin %90'ı "i think, hocam payrımıt"'tan öteye gidemiyor, ve hoca da öğrenciler az da olsa derse tutunabilsin diye ellerinden geldiğince anlatımlarını sadeleştiriyorlar ve bu da bizi kaliteli ve nitelikli eğitimden mahrum bırakıyor(burada kesinlikle hocalara yönelik bir suçlamada bulunmuyorum, aslında mecbur bırakılan ve mağdur olanlardan biri de onlar).
şu an mesela dersteyiz, reklamcılığa giriş dersinde, ve hoca reklamcılıkla alakalı bir film izletiyor, altyazısız ve şu an etrafına baktığım zaman gördüğüm şey perdeye boş boş bakan bir çoğunluk ki ben bile(kendimi ortalamının üstünde kabul ediyorum) %60-%70 civarlarında dediklerine muvaffak oluyorum anlatılanların(film)
yani demem odur ki, yabancı dilde eğitim şu an olması gerekenden ziyade işleri daha da sarpa sardıran bir durumdur.