2009 yazında aliağa'da yol kenarında plaja gitmek için otobüs bekliyoruz. kendi aramızda ufak çaplı muhabbetler dönüyodu. derken 100 m ötede bir araba 9-10 yaşlarında bir kız çocuğuna fena halde çarpıtı. kız çocuğu savrulup yolun kenarına düştü ve bunlar gözümüzün önünde oldu. yardım etmeye koşturduk. araba durmuş arabadan iki kişi inmişti. inenleden bayan olanı arabanın şoförüydü ve yanlızca ağlıyordu. eşi doktormuş o da benim gibi koşturuyor ve çocuğa yardım etmeye uğraşıyordu. birlikte olabildiğince az sarsarak çocuğu yolun kenarına taşıdık. çocuk nefes almıyordu çarpışmanın etkisiyle kaburgaları kırılmış, ve ağzından ve burnundan salyalar ve sümükler çıkmıştı. sunii tenefüs yapmak gerekiyordu ve ben bu görüntü yüzünden birkaç saniye tereddüt ettiğimi hatırlıyorum neyseki doktor. ağzını silip sunni tenefüse başladı bir ya da iki kez hava üfledi ancak üçüncüsünde çocuğun veriln havayı geri çıkartmadığını gördü. iş bitmişti. bu arada yanımızda olanlar ambulansı aramıştı ve ambulans inanılmaz derecede hızlı neredeyse 2-3 dk içinde oradaydı. çocuğu ambulansa alıp götürdüler. ambulans gittiğinde etrafa bakındım çocuğun elindeki alışveriş poşeti etrafa saçılmıştı.şampuan almıştı çocuk ve şampuan çarpmanın etkisiyle deşilmişti. o şoför olacak kadın hala ağlıyordu. öbürsü gün öldüğünü öğrendim. ailesini bizimkiler tanıyormuş.
olay anında nerdeyse hiç duygusal değildim ve olabildiğince mantıklı hareket etmeye çalışıyor yardım için elimden geleni yapıyordum ancak o günün akşamında olay kafamda dönüp duruyordu. çarpan kadına kızıyordum döktüğü her göz yaşına sövüyordum. etrafında hiçbirşey yapmadan duran insanlara kızıyordum. ema en çok da kendime ölmek üzere olan birine sunni tenefüs yapmakta kısa da olsa tereddüt yaşadığım için. bir tanrı varsa beni bundan dolayı cehenneme göndersin. yanmayı hakediyorum.