suriye yle niye savaşılacağını kimsenin bilmemesi

entry13 galeri
    4.
  1. savaş; iki ordunun, orduların silah güçleriyle birbirlerine üstünlük sağlamak için giriştikleri dalaş olarak görünmesi, gösterilmesi; savaşın yoğunlaşmış siyaset veçhesini gizleyen stratejik bir hedeftir.

    yoğunlaşmış siyaset yığınların özverili vatan savunması için yetersizdir. bu bağlamda savaş büyük ölçüde hamaseti öngörür.

    aslında uzun zamandır sözlüklerde suriye-iran-pkk üçgeninde, sözde bahar rüzgarını ardına alan emperyal ülkelerin plan ve niyetlerine dair yazmaktayım.

    1990lı yılların sonunda, uzun yıllara dayanan dostluk ve işbirliği temelinde gelişen türkiye-suriye münasebetleri, ki o zaman baba esed işbaşındaydı; pkk lideri öcalanın uzun yıllar suriye sınırından etnik mücadelesini yürütmesi ve ırak müdahaleleriyle nitelik değiştirmeye başlayan bu olgunun yarattığı olumsuzlukların giderilmesi, aynı zamanda ülke içinde derin güçlerin yeni tehlike kavramının etrafında siyasetin şekillendirilebilmesi için, suriyeye ciddi nota verilmiş, nihayetinde yıllarca inkar edilen; öcalan burada değil tavrı çökmüş, öcalan suriyeden ayrılmak zorunda bırakılmıştır.

    adana protokolü türkiye-suriye ilişkilerinde yeni bir dönemi açmış, baba esedin ölümünü takip eden oğul esedin başkanlığında; özellikle ak parti iktidarıyla sıcak-samimi ilişkiler tesis edilmiştir.

    siyaset iç kamu oyuna dayandığı kadar, uluslararası payandalara ihtiyaç duyar. öcalanın ülkeden (suriye) çıkarılması sürecinde türkiye siyaset ve karagahı, henüz abd ile iş birliği halindedir.

    ak parti iktidarını takip eden yıllarda, bu iç güçler (ergenekon ve sivil uzantıları), ülke iktidarına egemen olabilme imkanlarını yitirince, harici bağlamda rusya-çin; kısaca şanghay beşlisine doğru evrilen bir ittifak politikası geliştirmişlerdir.

    şimdi ülkemizde; ak partiye ve onun suriye-orta doğu politikasına karşı geliştirilen esed yanlısı politikanın temeli budur.

    oğul esed, yakın zamana kadar türkiyenin bölgede 0 problem politikasına destek verirken, sun'i baharın esintilerini hissettiği anda tavrını şanghay beşlisine doğru çevirmiştir.

    bu değişim aynı zamanda rusyanın orta doğudaki belki son önemli mevzinin kaybedilmemesi için kader antlaşmasıdır.

    orta doğu, 1. ve 2. muazzam savaşlarda bir türlü rasyonel bir politik-bağımsız varlığa kavuşamamış, petrol kadar o günlerin sovyet direncinin kırılması ve avrasyadan, asyaya uzak doğuya doğru egemenlik kavgası bağlamında sürekli bir savaş hali görünümündedir.

    izrail büyük emperyal ülkeler nezdinde yürütülen bu savaşta kilit rol üstlenmiştir.

    türkiyenin 0 problem politikası, izraile karşı one minute çıkışıyla zaman bağlamında, hedef bağlamında örtüşmektedir.

    türkiyenin orta doğuda prestij ve güç kazanması, sun'i baharın bir bağlamda sebebi ve sonucu görünümündedir.

    bu hadise, batı ve doğunun krizlerle boğuşan ve çok eskiye dayanan düşman güçlerini adeta zımni ittifaka zorlamıştır.

    türkiyeye yönelik her türden "saldırılar", kadim müttefiklerin aman işimiz başımızdan aşkın sahte politikalarıyla görmezden gelinmeye, adeta seyre müncer olmuştur.

    oysa nato ittifakı, kendi iç hukukunun özellikle 5. maddesi gereğince; nato ülkelerinden birine vaki bir saldırı karşısında, saldırıyı bütün müttefik ülkelerine bir saldırı şeklinde tanımlar.

    dikkat edilirse, türkiyenin izrail ile olan münasebetlerinin farklılaşmasından beri, zaten bölgede etksizleştirilmek istenen türkiye, son suriye krizi safahatında adeta yalnızlaştırılmıştır.

    cılız protestolar dostluklar için yeterli değildir.

    bu karmaşada uluslararası durum elbette etkilidir. kıta avrupası krizle başı beladadır. abd yeni bir seçime doğru, nasıl bir cihan politikası izleyeceğinin hesabı içindedir.

    çin, gelişen-yükselen ekonomisinde dolarize olmuştur. siyasi krizin patlaması, doların muhtemel düşüşüne neden olursa, çin elinde yığınla dolarla baş başa kalabilir.

    rusya, sovyet çöküşünden yeni yeni çıkarken, dayandığı batı güçleriyle erken bir dalaşa kırılgandır.

    türkiye, uzun zamandır; onca krizi fırsata çevirebilen, bir bağlamda parlayan yıldızdır.

    üstelik iktidarı, düşünsel olarak islami köprülerle bölgeye (orta doğuya) çok yakındır.

    yakın zamanda yaratılan, karikatür gibi, alevi eksenli ayrıştırıcı kışkırtmalar; bölgede tesis edilebilecek islami motiflere dayalı güçlü birliğin önünü kesmenin bir diğer aracı olarak dikkat çekicidir.

    suriye esed hükumeti, türkiyedeki ak parti iktidar karşıtlığına güvenmekte, aynı zamanda 2011 yılı sonlarına doğru pkk ve diğer kürt ulusalcı güçlerle kurduğu açık-gizli ittifak temelinde; geniş sınır boylarından yeni strateji ilan eden halk devrimi öncüsü unsurları lojistik destekle türkiyeye yönelterek, iç krizin yoğunlaşmasına katkı vermek, bu bağlamda direncini arttırmak istemektedir.

    ergenekon artıkları, henüz hafife alınmaması gereken güç ve mevzilere sahiptir. yakın zamanda gelişen kimi askeri sahada cereyan eden gariplikler bunun işaretidir. uludere-afyon şemdinli krizleri bu açıdan değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır.

    son olaya gelirsek; tesadüf-rast gele veya değil; ama her an savaş nedeni sayılabilecek bir olay.

    bu olayın kritik bir sonucu natoya muhtemel yansımalarında görülebilir. suriyenin saldırgan tutumuna karşı nato dış işleri bakanları seviyesinde ki protesto; nato ittifakının 5. maddesi çerçevesinde güçlü bir çıkışa ve türkiyeye sahiplenmeye dönüşemez ise, nato, yakın gelecekte en güçlü askeri müttefikini kaybedebilir.

    inönünün bir lafı vardır; tam da abd ziyaretinden dönerken (1960lı yıllar) edilmiştir: yeni bir dünya kurulur, türkiye o dünyada yerini alır.

    bu gün itibariyle türkiye yerini alacağı değil, yeni bir dünyanın kurucu avangartlarından biri konumundadır.

    sık sık ifade ederim eskilerin sözünü: ebedi dostluk-ebedi düşmanlık siyasete bigane bir tavırdır.

    dikkat.
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük