Evet sevgili dostlar kötü bir günün akşamında hiç de istemediğim bir olaya yorum yazıyorum. Talihsiz bir olay yaşandı ama daha talihsizi bir savaş başlatmak olabilir. Eli kolu bağlı oturmak ise işkence gibi geliyor.
Oynanan oyun bellidir dostlar. Arap baharının son dalgasında bir taşla iki kuş vurmak. Hem arap baharını tamamlamak hem de Türkiye'nin on yıl içinde güç bela kaldırmaya başladığı kafasını yerin dibine sokmak...
Neden mi dostlar, çünkü savaş ölüm ve yıkım demektir. Yani kazananı sadece üçüncü şahıslar ya da sömürücüler olan bir olay. Dolayısıyla Türkiye'nin ihtiyacı olan sn şey bile değil...
Bazen ise şöyle düşünüyorum acaba bir savaş bizi adam eder mi? Nitekim ülkede, ülkesi için ya da ortak bir amaç için çalışan adam bulmak imkansıza yakın. Herkes kendi cebinin derdine düşmüş. Acaba bir savaş bir uyanmaya sebep olur mu? Ama vazgeçtim dostlar bu kadar acı olacağına biraz daha geç olsun...
Gelelim sözlüğün dış politika uzmanlarına. Bu arkadaşlar kafayı neyle buluyorlar bilmiyorum. Nitekim dış politikada olan her gelişmeye karşı adamlar. Ulan bir zamanlar sıfır sorun söylemi vardı bunlar suriye ile dost mu olacağız diye gezerlerdi. Şimdi ortam değişti, esed ile düşman olduk adamlar nerede sıfır sorun, düşman olduk sizin hatanız diyor. Dostlar biraz tutarlılık lütfen. Nitekim sıfır sorun dediğimiz olay bir idealdir. Sıfır sorun olsa ticaret gelişir refah artar. Normal düzeyde zekaya sahip bir mal bile bunu anlayabilir. Ancak sıfır sorun her şeye boyun eğelim demek de değildir. Sistem ve tutumlar değişirse siz de değişmek durumundasınız. Nitekim bugün de kendi ülkesinin binlerce insanını öldüren bir esed'e göz yummak zalimlik olurdu.
Son olarak Allah ölenlerimize rahmet eylesin. Ülkemizin başı sağ olsun. Yapılacak en doğru hamle, her ne kadar yanıtları belli olsa da uluslararası kuruluşları devreye sokmaktır. Onların oyununu onlara karşı kullanmak zor ve hatta imkansızdır ama savaş çıkarmaktan daha mantıklıdır kanımca.
