tek başına yapılıyorsa insanın kendiyle baş başa kalıp triplere girmesine olanak sağlar. kulaklığı takıp düşünmeye başlarsınız. ayrıca çok güzel gözlem yerleridir. çünkü başka pek bi çareniz yoktur. yapacak pek işiniz yoksa milleti izlemeye koyulursunuz. ne okuyo, ne izliyo, nası hareket ediyo anlamsızca izlersiniz. gece yapıyorsanız yolculuğu yatağınızın önemini anlarsınız. bi varayım hemen kendimi yatağa atacağım düşüncesi içinizi kaplar. bi kaç güzel anıya sahip olmanızı da sağlarlar. kendi yaşadığım bir olayı anlatmak isterim: 2 tane yaşlı teyze gece boyunca muhabbet edip hem gençlere taş çıkarmış hem de şoförün başını şişirdiler. adamın her yaptıgına karışıyolar. azcık sert fren yapıyo. bunlar hemen 'kaptan niye öyle oldu' 'biraz dikkat etseniz' falan diyolar. en son sabaha karşı o teyzelerden bi tanesi 'kaptan bi su alabilir miyim' dedi. uyumayan bir kaç yolcu ve teyzelerin şaşkın bakışları arasında adam otobüsü sağa çekip teyzeye su verdi. sonra geçti koltuguna ve yola devam etti. teyzeler de varana kadar muhabbete devam etti. mesajı almamışlardı yani.