dinleyin de anı görün. bir gün babam aradı evi. anneme demiş ki story gelsin şuraya ben ona okul için kırtasiye malzemesi ve önlük falan alacağım. ben de uçtum tabi sevinçten. 4. sınıftaydım galiba. atladım otobüse vardım konak meydanı'na. babam beni oradan aldı. önce döner yedirdi, sonra da şambali tatlısı. az daha çaba gösterse kanatlanıp uçacağım sevincimden. keyfime diyecek yok. neyse efendim kırtasiyeye deyü düştük yola. sonra bir kıyafet mağazasına geldik. bir baktım her yer sünnetlik kıyafetlerle dolu. baba ne işimiz var burada dedim. bir şey bakacağım dedi. sonra bir abla geldi. ben etrafa bakarken üstümü başımı ölçtü bir şeyler çıkardı. babam da "hadi dene bakayım merak ettim nasıl olacak" dedi.
bu babam var ya çok çakal adamdı. neyse ben giydim sünnet kıyafetlerini, elimde asa mal gibi dükkanın ortasında bekliyorum. babam diğer kıyafetlerimi başka torbaya koyup elimden tuttu. çıktık mağazadan. ya baba nereye bu kıyafetle dememe kalmadan tam karşıdaki fotoğraf stüdyosuna girip fotoğraf çektirdik o kıyafetle. ben de mal mıyım salak mıyım anlamadım işte. fotoğrafı da görmeyin, papyonum yamuk çıkmış. fotoğrafçının gözleri kördü galiba.
çıktık biraz yürüdük. ben huysuzlanmaya başlayınca babam taksi tuttu. bir baktım babamın çalıştığı hastanenin önündeyiz. daha ne işimiz var burada diyemeden kendimi ameliyat masasında sünnet olurken buldum. sünnetten sonra bir de tekrar kıyafetlerimi giydirip doktorların elini öptürdü bana. o gün babamdan ölesiye nefret ettim inanın. daha yeni ameliyat masasından kalkmışım adam bana el öptürüyor kapı kapı dolaştırıp hey allahım sen akıl ver! neyse döndük eve geldik. dönmeden önce babam evi aradı anneme söyledi. annem günlerce ağladı. aylarca da babamla konuşmadı. çünkü ahdı vardı bana sünnet düğünü yapacaktı, anlı şanlı üstelik yemekli. kısmet olmadı. ben çektiğim acıyla kaldım. üstüne üstlük okulların başlamasına 5 gün vardı sünnet olduğumda ve ilk hafta başında bütün sınıf beni ziyarete geldi(evet kızlar da geldi). hayatımda hiç o kadar utanmamıştım.
hala babama kızıyorum bana bunu yaptığı için ama yine de o günden sonra bana takılan altınlar ve harçlıklar sayesinde micro genius atari almıştım, bu biraz acımı hafifletiyor.