"aydın halk için değildir"(sanat sanat içindir felsefesi yapmış arkadaş anlaşılan, ayrıca, kendisinin içinde yer aldığını iddia ettiği sol görüş, doğası itibariyle tam tersini söyler. buradan feci bir çelişki kokusu alırız. hatta yazarların kendileriyle çelişen entryleri gibisinden başlıklara tepeden yerleşebilir bu mentalite.) gibisinden muhteşem bir aforizmanın sahibi, "ıyy iğreanç pis kıllı türkler" mentalitesinde, halk düşmanı, klasik batı özentisi "entel"i.
görülmüş vakalarda, çözüm yerine hakaret içerikli eleştirileri çok kullanır böyle insanlar. ama çözüm üretmekten acizdir bu gibi entelimsiler.
kendi kültürünü sevmeyebilir, en doğal hakkıdır sevmeme hakkı, ama içinde bulunduğu topluluğa hakaret hakkını kimden almıştır, bilinmemektedir.
ayrıca, muhteşem bir mantıkla kurduğu
"ırkçı değilim. ayrıca dünya daha iyiye gidecekse aidiyetimin olduğu ırkın, toplumun, ülkenin yeryüzünden kalkmasında da problem görmem"*
gibisinden, başlı başına çelişki dolu bir vecizenin de sahibidir bu şahıs.
ama tabi adama:
arkadaş ırkçı değil ise,
"bir ırkın dünya üzerinden kalkmasının dünyayı iyiye götürebilitesinin varlığına inanması" olayı nerden gelmektedir diye de sorarlar.
güzel güzel bilinçaltı noktaları yakalarlar, subliminal mesajları açığa çıkarırlar birileri.
not: bütün bunlar kendisinden konu hakkında yeterli bir cevap alınamamasından yazılmıştır. art niyet yoktur. umarım yaptığı yanlışın, yada en azından içinde bulunduğu çelişkinin farkına en kısa zamanda varır.
sonuç: kimsenin, diline, dinine, ırkına, kültürüne, giyimine, kuşamına kimsenin hakaret etmeye hakkı yoktur. bu yanlıştır, zira bunu yapan insanlıktan, hele hele de toplumculuktan bahsetmeyecektir. ayrıca çelişkiler ve takiyeler bu yanlışları daha da yanlış kılar.
