gelir dağılımında değişme olmadığı sürece sıradan vatandaşı pek de ilgilendirmeyen yükseliştir.
2005 yılında en alt gelir grubunda yaşayan %20'nin milli gelirden aldığı pay %5,6'ydı, bugün %5,8. yani hiç değişmedi. en üst gelir grubunda yaşayan %20'nin aldığı pay ise yine %47 ile %46,5 arasında gidip geliyor. burada da değişiklik yok.
gelir dağılımı belirleyen gini katsayısı yaklaşık 7 senedir 0,40-0,41 düzeyinde, yani bu noktada da değişen bir şey yok.
toki (sözde) düşük gelir grubunda yaşayan insanlar için konut yapıyor ancak kendi evinde oturan insanların nüfusa oranı yine 7 senedir %60 düzeyinde, virgülden sonrası oynuyor. yani yapılan onbinlerce konut kendi evinde oturup ilave konut edinecek gelire sahip olanlarca alınmış.
böyle olunca kirada oturanların toplam nüfusa oranı da yine 7 yıldır hemen hemen aynı. (%22 - %22,4)
herhangi bir kişi ya da kuruma borcu olmayanların nüfusa oranı mesela, %46'dan %38'e düşmüş. sence bu mu başarı?
bildiğiniz üzere çin'den hızlı büyüyen(!) türkiye'den (%8,5) bahsediyor sevgili hükümetimiz ancak şu an burada konuşmakta olduğumuz kişi başına milli gelir 2009'da yaşanan sert düşüş haricinde yıllardır usd 10.000 düzeyinde.
sebep? tabi ki başbakanın "en az 3 çocuk" telkini ile beyni uyuşan nüfusun her yıl ortalama %1,2 artması.