konuşmadı bile. öylece sustu adam. sadece sustu.
içinden yalvardı kadın, gitme dedi. yalnızca gitme diyebildi.
ister yakarış de buna, ister yalvarış..
yapabileceği tek şeyin avaz avaz susmak olduğunu biliyordu kadın ve derinlere itiyordu en hazan düşlerini. düşlerinden düşüyor, hazan kışa yaklaşıyor, hazin bir son oluyordu avuçlarında. yalın ayak dolaşmaya başladı kaldırımlarda. ona gidiyordu. yalındı. yalnızca yalın!!
doğruydu adam. hatalara söylediğinin aksine tahammülü yoktu. kadına göre, iyi bir yalancıydı.
eğriydi kadın. adama göre, samimiyetsiz ve bencil.
***
mürekkebimi mühürleyen yitik bir zamandan yazıyorum sana. parmak uçlarımdan dökülmüyorsun artık, dökülemiyorsun. olabildiğince sessiz bir geceden haykırmıyorum. köşe başlarında dualar etmiyor, ihtimaller denizinde yüzmüyorum. senden daha sahiciyim, bir tek buna seviniyorum.
***
şaha karşı piyonun hikayesiydi bu. şahın karşısında yıkılmamak için direnen piyonun hikayesi.