Arkadaşlarımıza sırlarımızı anlatabilmeliyiz, yaşadıklarınızı paylaşabilmeliyiz, sıkıntılarınıza ortak edebilmeliyiz... Peki eski sevgiliye, geçen gün nasıl bir aşk yaşadığımızı anlatabilir miyiz? Ya da önceki gün çok beğendiğimiz birini ne kadar arzuladığımızı? öyle olsa bile muhabbet olsun diye değil büyük ihtimalle canını acıtmak için yaparız... O zaman da bu iş arkadaşlıktan çıkar ve garip bir kıskandırma durumuna döner. Arkadaş kalınan eski sevgiliye anlatabileceğimiz şeyler tabii ki vardır, yeni biriyle karşılaşma durumu her zaman biraz tuhaf haller yaratır. Bir de işin içinde karizmayı kollamak ve korumak var tabii. Geçen gün nasıl da ekildiğimizi ya da terk edildiğimizde içimizin nasıl acıdığını anlatabilecek miyiz bakalım? tabii ki "hayır!"
ve arkadaşlık; hayat sarpa sardığında rahatlatabilecek güvenli, huzurlu ve emin olmamızı sağlayan bir olgudur aslında. Arada sırada arayıp nasıl olduğunu sorar ve nasıl olduğumuzu söyleriz. ancaak anlattığımız ve dinlediğimiz haller genellikle gerçek haller değildir... Bu da bir arkadaşlığı, özellikle de sevgili olmuş biriyle paylaşılması gereken kadar yakın bir arkadaşlığı taşımayı imkansızlaştırır...