* Türkiye toplumunu 12 Eylül darbesinin yarattığı anti demokratik rejime hapsetmiş olan 1982 Anayasası'nın yapılan değişikliklere rağmen "geçici maddeleri" dâhil anti demokratik içeriği değişmemiştir. Tüm toplum kesimlerinin katılımıyla demokratik bir tartışma ortamı yaratılmalı, özgürlükçü, demokratik yeni bir anayasa hazırlanmalıdır. Anayasa, evrensel olarak kabul edilmiş insan haklarını ve uluslararası anlaşmalarla teminat altına alınmış bireysel hakları çekincesiz içermelidir. Anayasada sadece demokratik hak ve özgürlükler değil, ekonomik ve sosyal haklar da güvence altına alınmalı, yurttaşların temel ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının giderilmesi devletin anayasal sorumluluğu olmalıdır.
* Siyasi Partiler Yasaları ile siyasete getirilen tüm kısıtlamalar kaldırılmalı; her türlü düşüncenin örgütlenme hakkı tanınmalı; hiç bir siyasi parti amaçları yüzünden kapatılmamalı, lider sultasına yol açan hükümler değişmeli, parti içi demokrasi esas kabul edilmelidir.
* Kadınlar lehine pozitif ayrımcılık ilkesi anayasa, siyasi partiler ve ilgili tüm yasalarda yer almalıdır. Kadınların siyasal temsilini artırmak için tüm siyasi partilere kota zorunluluğu getirilmelidir. Tüm yasalardaki cinsiyetçi bakış açısı ve cezalandırma mantığı değiştirilmelidir.
* Seçim Yasası temsilde adalet ilkesini sağlayacak şekilde demokratikleştirilmeli, barajlar kaldırılmalıdır. Yasada siyasi ittifaklara imkân tanınmalı, partilere propaganda konusunda eşit haklar sağlanmalı, Hazine yardımı esasları "adil yararlanma" ilkesi ile yeniden düzenlenmelidir.
* Merkezi ve yerel hükümet memurlarının seçilmiş yerel yönetim organları üzerindeki üstünlüğüne son verilerek, genel ve yerel meclisler iktidarın kaynağı haline getirilmelidir. Halkın her düzeyde kendisini yönetmesi için örgütlenmesinin ve her tür barışçı eylemin önündeki kısıtlamalar kaldırılmalıdır. Merkezi devletin yetkileri azaltılıp, yerel yönetimler ve yerel iktidarlar güçlendirilmelidir.
* Silahlı devlet güçlerinin halk temsilcileri üzerindeki üstünlüğünün bir kaynağı olan MGK'nın anayasal statüsüne son verilmeli, Genelkurmay Başkanlığı Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmalı, orduya iç güvenlikle ilgili herhangi bir görev verilmesi yasal ve idari düzenlemelerle önlenmelidir; askerlik hizmetlerinin yerine getirilmesinde ahlaki ve vicdani normlar gözetilmeli, "vicdani redde" hukuksal statü kazandırılmalıdır.
* Güvenlik ve istihbarat birimlerinin yurttaşlarla ilgili yasadışı bilgi toplamalarına, yurttaşların dosyalanmasına ve fişlenmesine son verilmeli, varolan bu tür kayıtlar yok edilmeli, yurttaşlar kendilerine ilişkin her tür polis kaydına istedikleri an ulaşabilmelidir.
* Devlet içindeki örtülü, yasama denetimi dışına kaydırılmış olan veya hukuksal dayanağı olmayan tüm birimler lağvedilmeli; MiT ve benzeri birimler Meclis denetimine açılmalıdır. Örtülü ödenek kaldırılmalı ve bugüne kadar yapılan harcamalar Meclis denetimine açılmalıdır. Gizli yönetmelikler açıklanmalı, bu tür kuruluşların gerçekleştirdikleri yasadışı faaliyetlere karışanlar yargılanmalıdır. Terörle Mücadele Yasası bütün hükümleriyle birlikte kaldırılmalıdır.
* F tipi cezaevi uygulamasına ve diğer tecrit esaslı uygulamalara son verilmeli, tüm tutuklu ve hükümlüler için insani yaşam koşulları sağlanmalıdır.
* Yasalar ve anayasa ile ilgili bütün düzenlemeler sırasında Paris Şartı, AGiT ilke ve kararları, Helsinki Nihai Senedi, ILO standartları ve Avrupa Konseyi ilke ve kararları ile elde edilmiş olan emekçi kazanımları asgari standart kabul edilmelidir.