Bir jokerle başbaşayım.
Evet, bir jokerle.
Soytarı kılığındaki bir adamla yani.
Elli iki destesinin içinden düştü masaya.
Oturma odasındayım, yalnızım.
Ne diye buradayım, gerçekten yalnız mıyım, bilmiyorum!
Yine de bakıyorum etrafa
iyi, kimse yok.
Dinliyor beni joker!
Uzun uzun, saatlerce, sessiz ve hissiz izleyebiliyor
Tahammül edebiliyor bana.
Ara sıra fal oluyor, konuşuyor benimle.
Bir dilek tut diyor bazen.
Tamam diyorum, diledim.
Seni tutuyorum aklımdan
Ama orada bile durmuyorsun.
Sıkıyorum dişlerimi
Yine de gelmiyorsun gözlerimin önüne
Vay be!
Ne kadar da çabuk eskimiş yüzün
Yoksa fotoğraflarının hepsini yakarak iyi yapmadım mı?
Neyse, Allahtan her gün düşünmüyorum seni
Her an özlemiyorum.
Dün aylardan sonra sakallarımı kestim.
Uzun uzun aynaya baktım.
Biliyor musun ne olmuş böyle bana demedim,
Sen neredesindir diye sordum aynadaki adama!
Eh..! Yeter bu kadar saçmalık.
Kim bilir hangi eller, defalarca kirletti elini
Ve belki de şuan adamının birinin kulağına onu sevdiğini fısıldıyorsundur.
Ya da ne bileyim işte
Hiçbir şey yapmıyorsan da yaşıyorsundur.
Aynı dünyanın içindeyizdir.
Bunları bilmek bile kötü.
Bir de özlemek çok fena şey!