düşündüren öyküler

entry77 galeri
    59.
  1. Platon'dan...

    - - -

    Yer altındaki bir mağarada yaşayan bir takım insanlar olduğunu düşün.

    Bu insanlar sırtları mağaranın girişine dönük oturmaktadırlar.

    Elleri ve ayakları bağlıdır ve yalnızca mağaranın duvarını görebilmektedirler.

    Arkalarında yüksek bir duvar vardır.

    Yine bu duvarın arkasında insana benzer bir takım görüntüler, duvarın üzerinde bir takım değişik cisimler tutmaktadırlar.

    Bu cisimlerin arkasında bir ateş yandığı için cisimlerin gölgesi mağaranın duvarlarına yansır.

    Mağarada yaşayanların gördüğü tek şey de bu "gölge tiyatrocudur".

    Doğduklarından beri bu şekilde oturdukları için, var olan tek şeyin gölgeler olduğunu sanırlar.

    Şimdi mağaradakilerden bir tanesinin bu esaretten kurtulduğunu varsayalım.

    Bunu öncelikle duvardaki gölgelerin nereden geldiğini kendi kendine sormaya başlayarak, sonunda da zincirlerini kopararak başarır.

    Arkasını dönüp duvarın üzerinde tutulan cisimleri görünce ne düşünür sence?

    ilkin, bu çok güçlü ışıktan gözleri kamaşır.

    Gördüğü keskin hatlı cisimlerden de gözleri kamaşır, çünkü o ana dek yalnızca cisimlerin gölgelerini görmüştür.

    Duvarın üstünden atlayıp ateşin yanından tırmanmaya başlar ve mağaranın dışındaki doğaya çıkınca gözleri daha da kamaşır.

    Ancak gözlerini biraz ovuşturduktan sonra her şeyin ne kadar güzel olduğunu görüp şaşkınlığa uğrar.

    Hayatında ilk kez renkleri ve keskin hatları görmektedir.

    Gerçek hayvanları ve çiçekleri de görür.

    Mağaradaki cisimlerin bunların kötü birer kopyasından başka bir şey olmadığını anlar.

    Ancak şimdi kendisine tüm bu hayvanların ve çiçeklerin nereden geldiğini soracaktır.

    O zaman gökyüzündeki Güneş'e bakıp, mağarada gölgeleri görmesini sağlayan şeyin yanan ateş olması gibi, doğadaki tüm çiçeklere, hayvanlara hayat veren şeyin de Güneş olduğunu anlayacaktır.

    Şimdi, halinden son derece memnun olan mağara adamı doğaya koşup yeni kazandığı özgürlüğünün tadını çıkarabilir.

    Ancak o, hâlâ mağarada olanları düşünüp geriye döner.

    Döner dönmez diğer mağara adamlarını, duvarlarda gördükleri gölgelerin gerçek şeylerin yalnızca birer benzetmesi olduğuna ikna etmeye çalışır.

    Ama ona kimse inanmaz.

    Duvarı gösterip, gördükleri şeylerin var olan şeyler olduğunu söylerler.

    Sonunda onu bir güzel döverler...
    0 ...