5 eylül 2012 afyonkarahisar da patlama

entry190 galeri
    127.
  1. Bunu dikkatli okuyun (bizzat yaşadığım olaydır) :

    askerliğimin bir bölümünde tuncelide bulunduğumuz tugayın cephanelik nöbet timindeydim. süren operasyonlara acil cephane yetiştirmek amacıyla unimog model bir kamyonun kasasında çok sayıda top mermisi yüklü bekletilmekteydi. bu kamyon cephanelik binalarından birinin önünde başında bir nöbetçi bırakılarak harekete hazır halde beklerdi. bir sabah gündüz timiyle nöbet değişimi içtima sırasında iki arkadaşımızın eksik olduğu farkedildi, çok büyük bir alana yayılmış ve yeryer çalılarla kaplı alanda arkadaşlarımızın bir yerde uyuyakaldığını düşünerek aramaya başladık, lakin o sıcakta güneşin altına uyumak imkansızdı. bir komutanımız aniden aklına geldiği belli bir şekilde top mermisi yüklü kamyonun arkasına atladı ve kaybolan iki arkadaşımızla beraber indi. akıllı kardeşlerimiz uyumak için gölgelik olarak kamyonun kasasını, yatak olarakta cephane sandıklarının üstünü seçmişler, tabii uyumadan öncede o ortamda 1-2 sigara tüttürüp muhabbet etmişler (sigara izmaritleri bulundu). kamyonla nöbet timinin sabaha kadar beklediği prefabrik kulübenin arası sadece 10 metre kadar, kamyonun ana cephanelik binasıyla arası ise 2-3 metre. nöbet timi komutanlar dahil yaklaşık 30 kişi.

    tsk da bunun gibi yüzlerce sorumsuzluk örneği olay yaşandığını hepimiz biliyoruz.

    1- askerde öğrendiğim kadarıyla önlem olarak her cephanelik binasının arası en az 40-50 metre olur.
    2- cephanelik binaları dışarıdan roket, havan gibi mermilerden etkilenmeyecek şekilde yapılır.
    3- cephanelikler orduda en iyi korunan yerleden biridir. dışarıdan birinin girmesi imkansız olduğu gibi roket saldırılarından da etkilenmezler.
    4- önlem olarak bazılarının içi boş, sadece şaşırtma olarak kullanılır.
    5- öyle ha deyince cephanelikten içeri girilemez. emir gerektirir.
    6- sayım ve sevkiyat söz konusu olduğunda bunu gerçekleştirmek, bırakın konuyla ilgili özel eğitimi, doğru düzgün atış eğitimi bile yapılmamış erlerimiz tarafından, başlarında sorumlu 1-2 astsubay ve varsa uzman çavuş bulunarak yapılır. (onlarında bu konuyla ilgili ne kadar eğitimli olduğu tartışılır)

    ve son olarak herkesin bildiği gibi askerlikte mantık yoktur, çünkü her kesimden (okumuş okumamış kültürlü kültürsüz saygılı saygısız zengin fakir vs.) yüzlerce insanın buluştuğu bir grubun düzen ve disiplinini sağlamak için mantık ortadan kaldırılmıştır (bkz: emir demiri keser.). fakat bu sistem daha sonra karmaşıklaşarak gerçektende mantık dışı olayların yaşanmasına sebep olmuştur ve olacaktır.

    şimdi bu mantıksız ortamda, niye o saatte oradalar, o saatte sayım mı yapılır, vay efendim eğitimsiz askerle bu iş yapılır mı gibi sorular abes kaçmaktadır. tabii ki o mühimmatı taşıyacak, sayacak ve indir kaldır yapacak olan en düşük rütbeli asker olan erlerimizdir. kanımca burada sorulması gereken soru yapılan iş ve işin saati değil, ordumuzdaki rütbeli askerlerin ne kadar eğitimli ve sorumluluk sahibi olduğudur.

    not: tsk ya bir düşmanlığım yok, bilakis askeri, orduyu ve askerliği severim. lakin gözümle gördüğüm şeyleri de söylemek durumundayım.

    edit: (bilmeyen arkadaşlar için) ordumuzda uzman çavuş rütbesi ile görev yapan askerlerin herhangi bir konuda uzmanlıkları yoktur. askerlik görevini tamamlamış ve 26 yaşını doldurmamış her türk erkeğinin basit sayılabilecek bir sınav ve kısa bir eğitimden sonra yapabileceği bir meslektir.
    0 ...