asayiş prensiplerinden, terörle mücadeleden, iç güvenlikten analamayan cahil cühelanın ortaya koyduğu önermedir.
öncelikli olarak polisin görevi şehir içlerinde ve belirlenmiş sınırlarda güvenliği sağlamak asayişi temin etmektir. kolluk kuvveti olan polis teşkilatının birebir terör örgütüyle mücadele halinde olması, çatışması diğer bir tabirle savaşması yanlıştır. şehir merkezlerinden uzakta, dağlarda, kırsalda ya da ülke sınırları dışında terör ile mücadelenin muhattabı askerdir. bu askerin görevidir.
keza buna rağmen polis teşkilatının operasyonel birimleri * terör alanında uzmanlaştıkları ve bu konuda eğitim aldıkları için aktif olarak teröre karsı görev yapmaktadır. normalde özel harekat adlı polis birminin görevi dağlarda teröristle çatışmak,avlamak değildir. bu birimin görevi şehir içlerinde hücre baskınları, uçak kaçırma, rehin alınma gibi durumlarda operasyon yapmaktır. fakat ülkemizin nerdeyse 60 yılı aşkın bır suredır terör gibi bir belası oldıugundan bu alanda da polisten faydalanılmaktadır ve bu görevi de zaten başarıyla yerine getirmektedir. özel harekat polislerinin teröriste verdirdiği zaiyatın oranı askerin verdirdiği zaiyata göre kat be kat fazladır. çünkü bu polisler adeta terörsitler gibi dağda bayırda sabahlayarak, araziyi öğrenerek bölge coğrafyasına uyum sağlamakta ve tecrübe edinmektedir. bu sayede disiplinli bir teşkilatta eğitim görmüş yüksek niteklikli elemanlar karşısında teröristler elemine olmaktadır.
fakat bu işi asıl yapması gereken polis değil askerdir. çünkü polis teşkilatı bu amaçla kurulmamıştır. bu sadece türk polis teşkilatı için değil neredeyse tüm modern devletlerdeki kolluk kuvvetleri için geçerlidir.yapılması gereken ise bu işin muhattabı olan askerden olusan profesyonel bır ordu kurmaktır.a skerden kurulacak profesyonel bu ordu, aynen özel harekatın yaptıgı gibi dağlarda gerekırse pusu kurarak, sureklı manevra ederek, karakollarda saldırı gelmesini beklemek yerine sureklı hücum halınde olarak teröriste karsı olan dezavantajını ortadan kaldırmalıdır. ancak ülkemizde halen daha egitiminde bir mermi bile atmamıs olan askerlerin bile sıcak catısma ortamına gönderildiği bir sistem işlemektedir.
şimdi hukuki dili bir kenara bırakıyorum. öncelikle polisin zaten görevi olmamasına rağmen bunu yaptıgını yukarda belirttim. yanı cıkıp 'polis yapsın yea, onlar nıye catısmıyo, onların da silahı var' gibi ilkokul seviyesınden biraz daha yukardaki mantıkla cümleler kurmak yersiz.
ayrıca "vatan millet aşkıyla tutsutugunu iddia eden" dediğin polis senin için doğuda savasırken canını veren polis. sen kıcını devırıp entry gırerken belkıde bir sonrakı sefere senın evının önünde bir bomba patlamasın diye gecesını gunduzune katıp takıp yapan, istihbarat toplayan polis. işçi kılıgına gırıp sağa sola molotof atan teröristlere müdahelede bulununca adı işkenceciye 'zulmedene' çıkan polis.
insanlar ölüyor be ölüyor. daha ötesi var mı? hangınızın meslegi başkasının rahat yasaması için ölmeyi gerektiriyor da böyle çıkıp pervasız ve hayasızca düşünmeden konusabılıyorsunuz? ben polis olsam sızın gıbıler ıcın bırak canımı ortaya koymayı kılımı bıle kıpırdatmazdım, değmez..
