ben: efendim?
hede teyze: selda?
ben: sanırım yanlış aradınız, selda değilim.
hede teyze: selda'yı ver o zaman.
ben: hanfendi yanlış numara, bu benim telefonum...
hede teyze: (sinirli bir tonda) nasıl olur, ben yanlış aramam, ver selda'yı!
ben: bu benim telefonum, selda'yı da tanımıyorum!
hede teyze: hayır bu selda'nın telefonu! ben yanlış aramam!
ben: çooaaattt!!!
o şiddetli kapatıştan sonra hede teyze bir daha aradı, kendisine yanlış telefon verildiği veya kendisinin yanlış yazdığı ve/veya tuşladığı konusunda zor ikna oldu...