maçı alt kapalının en altında izledim, yorum yapan bazı gslı arkadaşlara inanamıyorum.
öncelikle ilk yarının tek hakimi galatasaraydı, sürklase ettiler bizi, bunda da en büyük etken samet, aptalca bir ofsayt taktiği ve selçuk'un topla oynamasına müsaade edişi, madem toraman gibi bir adamı orta sahaya velinin yanına koyup hücum gücümüzü sıfıra indiriyorsun, bari selçuk'la birebir oynat.
devre arasında terim'in yaptığı anlamsız melo-amrabat değişikliği ile orta saha hakimiyeti beşiktaş'a geçti, özellikle cimbomun sağ kanadını felç etti Beşiktaş bu yarıda, öne geçti sonra samet yorulan orta sahayı taze güçle toparlayamadığı için geriye yaslanmaya başlandı.
gelelim hakeme ve penaltı pozisyonuna, golden önce batuhan'ın galatasaray defansından aldığı topun faulle uzaktan yakından alakası yok ve karşı karşıya batuhan, penaltıyı ise bülent değil yan hakem verdi, önce vermedi bülent yıldırım hatta sarı kart bile gösterebilirdi, fakat sonrasında 60 metreden gördü yan hakem, görmesi imkansız olan teması, çünkü beşiktaşlı futbolcu görüşünü kapattığından teması görmesi imkansızdı, olmayan teması, bülent de temasın olmadığını görmesine rağmen yan hakeme uyup öyle bir heyecanla çaldı ki düdüğü, sanırsınız anası kovalıyor.
Ve son sözüm burak yılmaz'a, hainsin, hırsızsın, hiçbir zaman büyük topçu olamazsın.
Bu arada hilbert'in pozisyona penaltı diyenler de var, sanırım ele her çarpma faul, o zaman attıkları ikinci golü bir açıklasınlar.