kısır geçeceğini düşünmüştüm ama fazlasıyla yanıldım.
ilk yarısına şöyle bi bakarsak:
galatasaray: çok iyi pas yapıyor, çok pozisyona giriyor, savunma arkasına inanılmaz sarkıyor, fakat bitiricilik konusunda hala eksikleri devam ediyor. hani pes oynarken rakip zayıf olur da bol pozisyona girersiniz ya, ama golü atmazsınız bir türlü, ya top cevirirsiniz, ya fantastik şutlar çekersiniz, 'nasıl olsa atarım ya kasmaya gerek yok' dersiniz, ama bir bakarsınız maç sonu olmuş kazanamamışsınız. heh işte galatasaray aynen bu şekilde oynuyor.elmander ve umut inanılmaz pozisyonlar harcıyor. umarım bitiricilik konusunda beceriksizliğimiz maç sonunda bize puan kaybettirmez.
beşiktaş: beklediğimden çok daha vasat oynuyor. galatasaray'ın gücünü kabullenmiş. kendi sahasında kabul ediyor oyunu. oyun ritmi yok 'kapanıyoruz beyler' edalarında oynuyorlar. arada bir atağa çıkıyorlar, zaten onda da golü buluyorlar bir şekilde. ikinci yarıda da bu şekilde oynarlarsa maç berabere bitmez.
elmander: uğraşıyor.
umut: bitiricilik konusunda bugün vasat.
melo: formsuz.
hamit: sırf hamit altıntop olduğu için ilk 11de yer alıyor. o'nun yerinde başka bir oyuncu bu kadar vasat olsa bu galatasaray'da kulubeye mahkum olurdu.
semih- ujfa: uyumlular.
eboue: çok iyi. kanattan çok iyi bindirme yapıyor.
hakan: istekli ve ileriye cıkıyor.
selçuk: savunma arkasına kısa, uzun muazzam paslar yolluyor.
cenk: hatalı bir gol yedi, harika bir de kurtarış yaptı. nötr.
olcay: sahada göremedim.
holosko: golünü attı, görevini yaptı.
fernandes: uğraşıyor. (beşiktaş'ın neden bu kadar az oyuncusunu yazdın diye sorabilirsiniz. inanın sadece bu kadarını gözlemleyebildim. sahada yoklar.)
