Şimdi ilk önce içimin yağlarını eriten görüntüler olmuştur. Şehrin sokaklarında, hırsız fare gibi gezen teröristlerin, nasıl da korku içinde olduklarını -ki bu şehrin kendilerinin eline geçtiği iddia edilmektedir- zevkle izledim. Öldürülme görüntüleri ise videonun içinde mevcut değil. O sahnelere ayrıca bir hallenemedim dolayısıyla.
Ancak aklıma bir soru takıldı sonra. Bu görüntüler en başından beri, mobese denilen zımbırtı ile kaydedildiğine göre -büyük ihtimalle harekatı yapan ekibin de elinde kamera kayıtları vardır- planlı bir harekat olduğu kendini belli ediyor. Yoksa mobese ile izleme sonucu harekat başlatılması gibi bir şey söz konusu değil. Şimdi benim asıl derdim, "dur ihtarı yapıldı mı? Neden yakalamak yerine öldürüldüler? " gibi zırvalara girmek değil. Bu sorular aklıma gelse de, bir süre sonra bu soruları kovdum. Birkaç defa daha izledikten sonra, aklımda şu soru oluştu: Bu görüntülerin, basına servis edilme amacı neydi?
Şüphesiz amaç, bizlerin içlerinin yağlarını eritmekti. Bakın biz de öldürüyoruz demekti. Biraz daha açık söyleyecek olursak, "birkaç gün önceki olayları unutun, biz elimizden geleni yapıyoruz işte... Şehrin içinde o kadar kolay cirit atamıyorlar" demekti. Biz de bunu yedik mi? yedik.
Yıllardır verilen kayıpları, bu şekilde unutturmaya çalışıyorlar. Şehit veriyoruz, ondan sonra harekat başlıyor ve sayıca biraz daha fazla fare öldürülüyor ve biz de artık ona odaklanıyoruz. Devletin bu işe çözüm aradığını zannediyoruz. Yarın yine canımız yandığında, acımız dinsin diye, önümüze bir iki tane daha leş atacaklar. Bizim de içimizin yağları erimeye devam edecek. Gaza geleceğiz, "aferin" diyeceğiz bu işleri yapacak olanlara. Ancak ölen öldüğü ile kalacak. Hiçbir şey değişmeyecek. Bir süre sonra, ölüm bu vatanın topraklarında yine kol gezmeye devam edecek.
Artık ciddi anlamda, bu görüntülerden zevk almak yerine, bir şeyleri devamlı aklımızda tutmamız gerekiyor: Barış... Adında ve dilinde "barış ve demokrasi" olup da, ellerinde kan ve silah olanların anladığı barıştan söz etmiyorum. Gerçek anlamında barıştan söz ediyorum. Bu ülkenin ölümlerden kurtulması için, bizzat halkın, yurdun dört köşesinin artık barış için harekete geçmesi gerekiyor. Tek çözüm yolu bu.
