bir anadolu kulübünü tutmak, desteklemek, büyüteçle gazetelerde haberini arayıp, kibrit kutusu kadar haberini görünce sevinmek zor zenaat azizim.
siktiret sözlüktekileri, dün akşam evimin içindeki hollandalı'lara rağmen...
sol cenahımda kayınço alt komşu, sağ kanadımda kayınpeder ve bütün yaz şike muhabbetiyle kafa siken galatasaray ve trabzonlu iki arkadaş. odanın içinde 3 fenerli, 2 cimbomlu, 3 trabzonlu, 1 bursasporlu. var gerisini sen düşün.
maç öncesi kinaye sanatının en ince ayrıntılarını da kullanarak bana şöyle atarsınız böyle koyarsınız muhabbeti yapan fenerli alt komşuma selam ederim evvela. diğer hollandalı'lar da cabası. tamam itiraf ediyorum 3-1 gibi bir skoru ben de beklemiyordum. ama skor 2-1 olunca ve bursaspor'un oyun anlayışı yeniçeri savaş saldırısı gibi "allah allah" nidalarına karışınca odanın içindekiler kimliklerinde türkiye yazdığını anladı.
- bursa'da ne oynadı be. - helal bu çocuğa, adı neydi bataşa mıydı neydi? - bu sene zirveye oynar bursa.. falan fıstık.
neyse. kimseye sokup çıkarmıyorum.
bu arada,
deplasmanda, rövanşta defans yapması gerektiğini söyleyenler; üzgünüm. bursa yine atak bir futbol sergileyecektir. ertuğrul'u tanıyorsam defans yapmaz.
serdar aziz'in sakatlığı gecenin can sıkan tek noktasıydı. nazar mı diyeyim şans mı bilmiyorum ama, bu çocuğun sakatlığına sevinen bazı hollandalı'lara da serdar aziz'iz fibula kemiği girsin. 50-0 yensen de yenilsen de, bir fibula kemiği kadar kıymeti yok. tez zamanda iyileşmesi dileği ile..
son olarak; bu muhteşem galibiyete kibrit kutusu kadar yer ayıran bizans gazetelerinin amına koyayım. sikindirik bir takımla berabere kalan bizans takımlarına yatak çarşafına sığdıramadığınız puntolu yazılarınızı götünüze sokun.
not: alttaki resimde bursaspor haberini görebilenlere selam olsun.
