biri kalkar zamanla geçer der, ötekisi öldürmeyen acı güçlendirir der. kimse anlamaz seni. bilmezler içten içe kemirildiğini, yüreğinin sıkıştığını, nefes almakta güçlük çektiğini, merdivenlerden inerken ayaklarnın senden bağımsız hareket etiğini ve göt üstü düştüğünü, kalbini yerinden söküp geridönüşümsüz kutuya atmak için neleri verebileceğini asla bilmezler. bildikleri ek şey teselli etme çabaları..
teselli kesmez seni. o dil ucuyla söylenen tesellilere tuttunmak için boş bir tarafını arar durursun. ''cıkkk'' olmaz. karnın avunmaya toktur, vücutta yan etki yaratmaya başlar belli bir süre sonra tüm avuntular. duvarlara, masana, ders çalırken çevirdiğin kaleminle ve hatta sırtını dayadağın taşla konuşmaya, dertleşmye başlarsın. anlatırsın, anlatırsın.. taş su olup akar yine yalnız kalırsın.
gece uyurken bile telefon elinde, gözün ekranda olur. gelen her çağrıya, mesaja heyecanla bakarsın. beklenen değildir, ansızın gittiği için, ansızın hep bekleyedurursun, huzursuz olursun, uykuların kaçar, çaresiz kalırsın. gövden bulanık düşüncelerle dolan kafanı taşımakta zorlanır. başka bedenlerde teselli ararsın. ona benzer bir taraf bulmak için can atarsın..
belli bir süre sonra bi bakarsın, düşünmekten çok ağlamışsın..