En önemlisi az-buçuk araç kullanmayı öğrendiniz diye cesarete gelip uzun yola çıkmayın, kamyon altında kalırsınız. Bu durumda kamyoncuya acırım. insan her konuda haddini bilmeli.
Hız yapmak marifet değil görmemişlerin hevesidir. Asıl marifet sabırlı olmaktır.
Trafikte sinirleniyorsanız karakterinizin olgunlaşmadığını iyi anlayın.
Viraja girmeden önce yeterince yavaşlayın, viraja girdikten sonra çok geç olacak çünkü...
Yağmur yağınca yolda su köpük gibi olur ya işte o zaman hızlıysanız kayar gidersiniz.
Ani dönüşler yapma.
Vites değişirken vitese bakma yola bak.
Direksiyonu sağ ve sol yanlardan tut. Buna 'kadın tutuşu' diyen andavallara kulak asma.
Her zaman kavşaklara yaklaşırken yavaşla, sağa-sola iyi bak.
Bir tarafa döneceksen önceden o tarafa sinyal ver ve mesela sola döneceksen yol çift şeritse kendi şeridinde sol tarafa iyice yanaş, arada refüj varsa yolun soluna tam yanaş.
En önemlilerinden biri: siz şeridinizde giderken arkadan hızlı gelen araba varmış, biri arkadan selektör yapmış, korna çalmış, yol istemiş, sizi sıkıştırmaya çalışmış... hiç ama hiç umrunuzda olmasın. Siz o şeritte sabit gidin. Sıkıştırıyorsa korkup direksiyon kırmayın dümdüz gidin. Yol vermeye falan çalışıp riske girmeyin. Sağ tarafta park etmiş araçlar falan olduğu şehir içi yollarda soldan devam edin yoksa bu memleketin öküzü boldur, sizi sıkıştırırlar. Burada da kornaya selektöre en küçük bir tepki göstermeyin aynen devam edin.
Bir acil doktoruyla görüşün, trafiğin ne kadar ciddi bir şey olduğunu o size anlatır. Kolu kopan, yüzünün yarısı parçalanıp beyni dışarı akmış, bağırsakları fırlamış hastalar hep trafikten gelir.