- bi süre "başkası" kavramını aklınıza getirmeyin.
- olur da başkası kavramını aklınıza getirirseniz bilin ki o başkasında devamlı onu arayacaksınız. ama olay %50 ya olucak ya olmicak denemeye değmez bence.
- unutmak için değil (zira unutmak sadece hafıza kaybı veya büyük bir tramva ile olur) aklınıza gelmemesi için kendinizi oyalayın. ( yaklaşık 2 ay önce yaşadım bu durumu ve okuduğum kitabın, gittiğim yerlerin haddi hesabı yok.)
- yerli müzikten uzak durun. ( kıçı kırık diye bok attığınız adamlara o psikolojiyle ne söz yazmış arkadaş diyoruz sonra.)
- yerli müzik demişken pilli bebek, feridun düzağaç vb. abilerden özellikle uzak durun.
- asla unutamayacağınızı kabullenin. unutmak için çaba harcayıp kendinizi kandırmayın.
- olan oldu diye kabullenin, üzülmeyin. başlarda üzülün tabi ama dik durmak biraz daha iyidir.
- sadece bu durumu yaşayanın siz olmadığınızı bu başlığa benzer entrylerin de girildiğini fark edin. bu sizi motive etsin.
- bilin ki çektiğiniz acı yettiği zaman sizin için herşey bitmiş olucak. bi nevi sıranızı savmaya bakın.
- düzeleceği varsa düzelir diye bi nebze de olsa kadercilik oyununa bulaşıp rahatlatın kendinizi.
- bu süreçte ruhunuzun, kalbinizin çok yorulduğunu ve onların da dinlenmeyi hakettiğini fark edin.
- böyle başlıklara bel bağlamayın.
not: biliyorum bi gün bu entry'i okuyacaksın ve o mu diye düşüneceksin. sen kendine sormadan ben söyleyim. evet benim.