1 - "Sözde" telgraf "el yazısıyla" çekilmiş... Faks mı bu mübarek, el yazısıyla çekilebilsin? Telgraf sisteminde mürekkepli kalem bir kağıt şerit üzerine nokta (.) veya çizgi (-) şeklinde şekiller çizer. Daha sonra ise Samuel Morse ve yardımcısı Vail bu sistemi geliştirdiler. "Nokta ve çizgilerden" oluşan bir kodlama sistemi ortaya çıkardılar. Bu kodlama sistemi, daha sonra tüm dünyada kabul gören Mors alfabesiydi.[1]
2 - "Sözde" telgraf; "Mustafa Kemal *Atatürk*" imzasını taşıyor. Halbuki "Atatürk" soyadı ta 24 Kasım 1934 tarih ve 2587 sayılı kanunla kendisine verilmiştir.[2]
3 - Dışişleri ile ilgili yazışmalar "Dışişleri Bakanlığı" arşivinde muhafaza edilir. Oysa bu "sözde" telgrafın kaynağı "Cumhurbaşkanlığı" arşividir. Üstelik "sözde" belgenin hangi dosya ve numarada olduğu hakkında bilgi de verilmemiş. Böyle kaynak olur mu? Zaten böyle bir belge olmadığı için numarası verilemiyor olsa gerek. Eğer böyle bir belge varsa çıkarın ortaya. Şayet bulamıyorsanız yok hükmündedir, olmayan bir belge nasıl delil olur?
4 - "Suud Kralına" çekildiği iddia edilen telgrafın tarihi "26 Haziran 1919'dur. Oysa Suudi Arabistan Krallığı
ta 23 Eylül 1932 tarihinde kurulmuştur.
-ALINTI-
Adam ne güzel açıklamış hala inat etmenin ne alemi var be kardeşim. Anlıyorum Atatürk hikayeleri ile büyümenin getirdiği şartlanmış beyinle Atatürk'ün sizin inandığınız şeylere inanmıyor olması sizde tarifi imkansız hasarlar bırakıyor , beyniniz bunu kabul etmiyor ama yapacak bir şey yok. Ya gerçekleri öğrenip özgür bir beyne sahip olmayı deneyeceksin yada ben halimden memnunum diyerek kandırılmaya yönlendirilmeye ve mal gibi yaşamaya devam edeceksin karar senin.