Ayakkabımı bağlarken bir karış önüme bir tomar lastiğe sarılmış para düşer. o sırada yürüyen bir kişi vardır ve para düştüğünde çıkardığı sese rağmen oralı olmamıştır. parayı yerden aldım, incelerken şeytanın insan kılığına girmiş hallerinden biriyle göz göze geldim. seyyar çiğ köfteci durumu görmüş hadi iyisin edasıyla sinsi sinsi gülmekte ve elimdeki sermayeye ortak olabileceğini düşünmektedir . parayı düşüren kişi ise 10 metre ötede caddeyi geçmek için bekliyor. Karar vermek için 5-10 saniye..
- Pardon üzerinizden para düştü mü?
Koltuk altına sıkıştırmış olduğu altılı bültenini açar:
- Evet lastiğe sarılıydı gazetenin arasından düşmüş herhalde.
- Buyrun.
- Teşekkür ederim.
Yeşil yanar, ganyan talihlisi vatandaş henüz çocuk sayılabilecek bu kişiye küçük bir ödül vermeyi bırak, arkasına bile bakmadan karşıya geçer, gözden kaybolur. çiğ köfteci "ne yaptın hacı" dercesine ellerini açar.
sonuç:
be fesemenk herif, allah parayı önüne düşürmüş, şeytanı yanıbaşına dikmiş o parayı al diye, insanlığın ne lüzumu var?