BiR gün,
iKi zamanda,
ÜÇ güzel arkadaş,
DÖRT dörtlük bir dünyada,
BEŞ para etmeyen insanlarla birlikte,
ALTI kaval,üstü şişhane günlerde yaşarlarmış.
YEDi düvelin hayran olduğu,Yedi tepeli şehirde,Yedi cedde meydan okurcasına uyanırlarmış yeni doğan güneşle.
SEKiZ köy gezen doğruculara dokuzuncuya varmadan kucak açarlarmış Yedi tepeli şehri daha da beyazlatmak için.
DOKUZ doğururmuş,Dokuz canlı yavru kediler,Üç güzel arkadaştan Bir kase soğuk sütü Yek nefeste içip bitirmek için.
SEKiZ yerinden kanat darbesi alırlarmış Yedi tepeli şehrin Altın renkli semalarında Beş beşe uçan güvercinlerden.
YEDi ilkim dört bucaktan kocaman umutlarla uçup gelirlermiş Yedi tepeli şehre,Üç arkadaşın avuçlarına...
ALTIn suyuna bu sefer pamuk kalpleri batırılmıştı,hem altın ,hem pamuk gibi olsun diye...
BEŞ para etmezdi ama Beşer oğlu Beşer...
DÖRT bir yandan saldırdılar.
ÜÇ arkadaşı ayırmak için
iKi çift laf edemeden,
BiRden ayrıldılar ,
BiRBiRinden...