bundan 4-5 yıl önce galatasaray'ın maçı olduğu bir akşamdı. zatensinirliyim ile beraber maçı izlemek için bir bara gitmiştik. nedense o gece çok fazla hızlı alkol tüketmiştim. gecenin hafif serinliğinden dışarıda içmeye devam edeceğimize çoktan karar kılmıştık. bardan çıktık ve mahalleye gittik mahalle de çok sevdiğimiz abilerimizle beraber son aldığımız iki birayı içip evlere dağılmayı planlamıştık ama gelin görün ki benim çişim geldi ve karşımız da duran eski eve doğru işemek için yol aldım. hiç bir sıkıntı yaşamadan işimi hallettikten sonra arkadaşlarımın yanına dönerken oraya nasıl geldiğini anlamadığım bir taşa takılarak elimde tuttuğum bira şişesini gayri ihtiyari göbek bölgeme götürüp yüz üstü kaldırımın üstüne yapıştım.
bu dakikadan sonrasını kesik kesik hatırlıyorum.
ellerim kan içindeydi t-shirtüm sarı ve kırmızı bir renge bürünmüştü. etraftakiler yaralarıma içki dökerek yara bandı ile yaralarımı kapamaya başladılar. benimse içimde hemen eve dönmek diye bir fikir gelmişti eve gidebileceğim 2 tane yol vardı gece saat 4 suları gibiydi nedense aklıma en tenha yoldan gitmek gelmişti. sabah kalktığım da düştüğümü hatırlıyordum fakat eve nasıl geldiğim hakkında hiç bir fikrim yoktu. yaraları falan da görünce kısa bir süreliğine( iki gün ) alkole ara verdim.
o gün bu gündür neden o yolu tercih ettiğimi bilmiyorum sözlük.
