ne zaman olur bilmem? ama bu iş bazı sivri zekalıların zannettiği gibi bitmeyecek. yani güneydoğu'da türklerin kanını emmeye devam eden çoluğuna çocuğuna baktıran, vergi ödemeyen, elektriği çalan bir federasyon kurulup üstüne batıya akan sosyal problem kaynağı tipitiplerin ve onları hala ezik büzük diye salaklara sokuşturmaya çalışan dantellerin istediği gibi yani.
dün bir yerlerde yazdım; batı anadolu için için yanıyor. silahsız, parasız, başsız ama çok öfkeli. mason basın özal'dan beri kendisine verilen görevi çok iyi yaptı. bu kardeşlik masallarıyla milleti uyuttu, oraları mars gibi ot bitmeyen çöller olarak kafalara kazıdı, devlette girişilen etnik kadrolaşmayı gözlerden gizledi hatta nüfusun yüzde 15'ini oluşturan etnik yapı zaman yüzde 60'a varan oranla mecliste temsil edilirken bu mason basın "kürtlerin temsil hakkı ellerinden alınıyor" diye propaganda yaptı. hala böyle sanan kıt zekalılar var aramızda.
devlet bunlara senin, benim kanımı çekerek topladığı kaynaklarla bakmalara doyamadı. fiilen;
çocuk ultrasonda görünür görünmez para yardımı başlıyor. doğduktan sonra okul çağına gelinceye kadar yardımlar ayni ve nakdi olarak devam ediyor. okul çağı gelince kız çocuklarını okutsunlar diye yardımı 4-5 katına çıkarıyoruz. tarım destek primi veriyoruz son 20 yıldır bir kere sürülmemiş tarlalara hatta dağlara, bayırlara. siirt, batman, mardin, van bu rezilliğin iyice çıldırdığı yerler. ayda devletten o parası şu parası, desteği diye 8-10 bin lira para alan haneler var. bunların üstüne kaçak elektrik kullanımı artık komedi düzeyinde, vergi levhası olan, yazarkasası olan ticarethanelerin ezici çoğunluğu zaten ulusal bazlı zincirler. adalet, maliye, sağlık, ve milli eğitim bakanlıklarında dağılım (hizmet personeli) nüfusun 7'de biri olan bu adamların lehine. her bir egeli veya trakyalı memura karşılık 40-50 kürt memur var. burda, bu sözlükte devletten maaş alıp pkk propagandası yapan dallamalar bile var aramızda.
türk halkının bir kısmı kandırılmış ve cahil, bir kısmı menfaatperest, bir kısmı da kürtleşmiş ( şafii-vehabi müslümanlık parodisi yüzünden) bir kütledir.
aralarında vatansever diyebileceğimiz, vatan sevgisi için eyleme geçebilecek gerekirse çilesini çekebilecek kesim yüzde 20'lerde. cahil müttefikin olacağına akıllı düşmanın olsun diye boşuna dememiş eskiler. bugün kendi hayal dünyalarında milliyetçiliğin patentini aldıkları rüyasını yaşayan bazı şehirler kürtçü cemaat ve kürdistan sevdalısı akp'ye en büyük desteği verdiler. milliyetçiyim deyip, pkk sempatizanı milletvekillerine, bakanlara oy attılar. oy attıkları, arkalarında saf tuttukları hainler kürdistan kurmaya çalışırken alkışladılar. dostlukları olası düşmanlıklarından beter yani. iş kurtuşuş savaşında olduğu gibi "bir avuç" insana kalacak sonunda. çünkü toplumda anormal bir algı eksikliği ve dejenerasyon var. (bkz: nur tuğba algül/#16459499) 8 insanın ölümünü şarkı söyleyerek anons etmenin çirkinliğine vurgu yaptığımızda dahi konuyu "özgürlük" veya "aidiyet" üzerinde savunabilecek kadar bulanmış zihinler.
bu amerikan icadı bir yönetsel propagandanın türkiyede vücut bulmuş versiyonudur. amerikan federal hükümeti de suç istatistiklerinde birinci, üretim ve katma değer sıralamasında sonuncu olan bir etnik grubu diğerlerine karşı kollamaya çalışır. çünkü sorunu sistem içinde çözmek neredeyse imkansızdır. yasalara saygılı, topluma katkısı olan yurttaşların olaya uyanmaması, uyansa da itiraz etmemesi için habire propaganda yapar, yapanları da destekler. görünenlerin arkasında hep başka sebepler olduğu, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı pompalanır da pompalanır. bir yandan da şarkıcıları, sporcuları olağanüstü başarı hikayeleri olarak tekrar tekrar pazarlarlar. bu biraz da bu adamlardan neden çalgı-çengi, oyun işleri dışında adam çıkmıyor sorusunu sordurmamaya yöneliktir.
ama bazen her şey göründüğü kadar basittir.
aynı adama 20 kere borç verip yirmisinde de geri alamadığınız zaman o insanın güvenilir olmadığını kabul etmek zorundasınız. sebepler ne olursa olsun o adam size borcunu ödememeyi alışkanlık edindiyse sizin onunla ilişkinizi buna göre ayarlamanız şarttır. oysa bize pompalanan, hep bir hafifletici sebep arayarak aynı edimi tekrar etmek. bu egemenlerin toplumu sorunsuz yönetmesi için icat edilmiş bir uygulamadır. daha uygar olanı kullanıp, daha az medeni olanı da görmezden gelerek ya da müsamaha göstererek idare etmek.
1946'dan bu yana biz de aynısını yapıyoruz cumhuriyet olarak. vergi toplamıyoruz, uzun süre askere dahi alamadık doğru dürüst, elektrik parası toplamıyoruz, suç istatistiklerini gizliyoruz, kabahatlerini oralarda hiç bulunmamış hayatı boyunca komşusunun malına, ırzına yan bakmamış insanlara pay ediyoruz. liste daha uzar gider.
ayrılık zamanı özal'ın cumhurbaşkanlığına getirildiği zaman gelmişti uzatmaları oynadık.
türk ve kürt kardeştir hikayesi biteli çok oluyor. bu rüyadan uyanmak istemeyenler de bir gün zorla üstelik kürtler tarafından uyandırılacaklar. bazı kültürel bazda önemli şehirleri verip bizim için önemli olan suriye ve ırak sınırındaki içeriye doğru 140 kilometrelik sınır genişlemesini yaparak mübadeleye gidilecek bu işin tek çözümü budur.
"ama ben kürtle evliyim?" ya da "kürdüm ama pkk ve ayrılıkçılardan samimi olarak nefret ediyorum" diyenler türkiye cumhuriyeti vatandaşlığının kıymetini anlamak ve anlatmak için daha vaktiniz var. sessizliğiniz "sükut,ikrardan gelir!" olarak algılanıyor. teröre ve kürtçü azgınlığına türk olarak değil, insan olarak karşı çıkmak zorundasınız. insan olmanın değerlerine sahip çıkın yoksa kimse "kımız iç, çocuğunun adını boğaç olarak değiştir" demiyor.
bu olan bitenden klavye arkasında gösteriş için değil, gerçekten rahatsız olan türklere gelince;
illa elinize silah alıp dağa çıkacak değilsiniz. elinizdeki en güçlü ordudan daha güçlü silahı kullanın... ekonomik gücünüzü kullanırken seçici olun... beğenmediğiniz 1-2 liralık alış verişlerinizde bile esnafı, mağazayı seçin! bir aptal sandviçi gidin 10 adım ötedeki büfeden yiyin, yakınlarda güvenilir esnaf yoksa 2 saat sigara içmeyiverin.... çok şeyi değiştireceksiniz emin olun...