hemen depresyon, bunalım vs. diyeceksin... hayır hayır, bunların hiçbirisiyle alakası yok bu olayın; bazen her şey güzel gider, hatta az da olsa maaşına zam bile yapılmıştır, yeni birisiyle tanışmışsındır, eskiden sevdiğin başka biri sana tekrar ulaşmıştır, bir başkasıyla başka bir plan yapmışsındır, arkadaşlık ilişkilerin çok iyi gitmektedir, artık yalnız değilsindir, facebooktan eski arkadaşlarını bulmuşsundur, onların karşısına yeni yüzünle gururla çıkabilme imkanı bulmuşsundur hatta.. ama yine de delicesine mutsuzsundur...
neden biliyor musun peki?
en az bir haftalık bir tatile ihtiyacın vardır ve hayatında gelişen şeyler sana göre çok geç gerçekleşmiştir. Bu olan şeylerin tadını mutluluğunu bile yaşayamazsın, o kadar yorulmuşsundur ki, beklemek seni o kadar yıpratmıştır ki... Ne gelen zamma sevinebilirsin, o kadar beklemişsindir cücük kadar %10 zam gelmiştir (buna da şükür ama..?), ne de sevda dünyanın zenginleştiğine...
Olmamışsındır, evet bu demektir ki daha olamamışsındır, hayatını idame ettirmek için gereken sabır ve şükran duygusu içine işlememiştir henüz... Bu seni dinden, imandan, hayattan, her şeyden koparır, bitirir, mahveder seni. Yaşadığın şehirden kaçıp gitmek istersin, hatta yaşadığın ülkeden de gitmek istersin, nereye gidersen git anılarını silemeyeceğini bilsen bile, nereye koşarsan koş o sabırsız ve minnetsiz ruhunu da beraberinde götüreceğini bile bile.
işte sonunda yaşamaktan bıktığını farkedersin omuzların kulakların duyamayacağı ama gerçekte büyük bir gümbürtüyle aşağı düşerken...
her gün ölüme daha da bir yaklaştığını hissedersin, hayatın ölüp giderken gözlerinin önünde..!
her gün bir kuzeye, bir güneye, bir batıya, bir doğuya mütemadiyen sürersin arabanı, ne için?... koskoca bir hiç.!
işte bu anda farkedersin bir hiç için yaşadığının ve başka bir hiç için yaşayan insan bulursun kendine, onu da sürüklersin kendi hiçliğine..!
sonra... sonra mı?... hiçbir şey! koskoca bir hiç!