Aklımın ortasında bir yerlerde sebepsiz dolandığını fark ettiğimde anladım seni sevmediğimi. Öyle başı boş geziyordun. Nereye gideceğin belli değil, nereden geldiğini de söyleme niyetinde değildin. Cümleler sayıklıyordun; bazıları'na söylediğin, kimseler'e benzetemediğin, birileri'ni beklediğin cümleler. Ucu bir yere gitmeyen en boş cümleni istedim. Kendimi oradaki herhangi biri olarak görmek istedim. istediğimi hep elde ettiğimi biliyordum, bu yüzden kendime tam gaz güvenirken geldim sana. He. incinmedim mi? Kırılmadım mı? Geç şimdi onları. Hepsi oldu tabi ki. insan senin etrafındayken senden kırılmasa da yanındakilerden kırılıyor; bazen de aklındakilerden. Ya da hepsini geç tutunduğum cümlelerinden kırıldım. Kim bilirdi beni sana getiren cümlelerin uzaklaştıracak beni senden? Bu şey gibi. Çok susadığında 2.bardağa zor katlanıp 3.ye bakmaman gibi. Seni çekici yapan şey itici de yaptı gördün mü? Belki çok sendin. Bu yüzden. Belki o gün tatlıyı fazla kaçırmıştım. Bilmiyorum. yazmayı deniyorum yazamıyorum. senin gibi değilim etkilenip yazamıyorum. yaşamam gerekiyor yazmam için, yaşayamıyorum. ne kadar almışım seni kendime; her cümlem sana gidecek diye korkuyorum. haklısın. biz seninle sevgili olmamışız. farklı bir şey olmuşuz. aşk gibi de sevmemişim seni değişik sevmişim.