2008 yazı. bitmesine 2 hafta falan var. çaycı olan asker arkadaşla çay ocağında oturup lüks çayımızla demleniyoruz. etrafımızda her çeşit gazete dergi, günlerden cumartesi. lakabı zeta olan albay ne yazık ki cumartesi gününü askeriyede geçirmek istemiş ve makam odasına çekilmiş. bizim mal çaycı da manitasından ayrılmış fena dertli, ağladı ağlayacak, sövüp duruyor sisteme, sistemin yanlışlıklarına. tam o arada çay ocağındaki, hemen yanımızda olan telefon çaldı. zeta çay isteyecek. telefon sesi dışarı verili ayarlanmış. insan dışı bir ses, 'allbaaay sağğmi!' bizim çaycı da hiç düşünmeden, anlamadan artist bi tavırla 'söyle' dedi. çıtırt diye telefon sessizce kapandı. gerisini sizin hayal gücünüze bırakıyorum.