augustus'tan itibaren üç asır kadar süren bu idareye büyük tarihçi mommsen'in bir tabiri ile diarchia (ikili idare) ismi verilmiştir. iki kudretten birisi imperator, diğeri senatus'tur. zira augustus, senatus'un itibarını düşürmek istememişti. fakat bu ikilik daha ziyade nazari ve zahiri kalmaktadır. senatus kararlarının (senatusconsultum'lar) kanun mahiyet ve kuvvetinde olduklarına bakılırsa, belki hususi hukuk sahasında daha doğru olan bu tabir, amme hukuku sahasında ve siyasette doğru değildir, çünkü senatus hiç bir zaman imparator'a tahakküm edememiş veya eşit olamamıştır.
evvelce de söylediğimiz, eyaletlerin ikiye bölünüp, bir kısmının imperator'a, bir kısmının senatus'a ait olması, ikiliğin başlıca tezahürüdür. buna bağlı olarak, iki tane devlet hazinesi vardı. fakat fiiliyatta imperator, ordusu olmayan senatus eyaletleri üzerinde de imperium'unu icra edebilmekte ve oralardaki valileri de, kontrolünde bulundurmakta idi.
hakikatte bu, başından itibaren monarşik bir idaredir. ancak ilk devirlerinde imparatorluk salahiyeti, adeta, cumhuriyet devrinden kalma magistralıklar ve teşeküller üzerinde aşılanmış bir iktidar mahiyetinde idi ve principatus dediğimiz, asıl bu devirdir. sonraki zamanlarda ise artık, cumhuriyet teşkilatı fikirlerinden de tamamen müstakil, monarşik bir idare vardır ki, burada, imparatorun kudreti hakiki ve tam manasıyla gittikçe artarak, mutlak imparatorluk dediğimiz dominatus devrini meydana getirdi.