onu yanında değil de iliklerinde hissetmek, her an deliler gibi özlemek, yalnız kalmak, yalnızlığında bile onu yaşamak... geldiğinde boynuna sarılıp sanki daha bir gün önce görüşmüşsünüz gibi hissetmek, öyle davranmak. çünkü o yokken zaten yaşamamışsınızdır ve geldiğinde hayat kaldığı yerden devam etmektedir taa ki gidene kadar.
tren sizi sevdiğinizden uzaklaştırmaya başladığı anda trenden, nefes almaktan, sevmekten, ağlamaktan, dünyadan her şeyden nefret etmek. ayaklarının bir daha yere basamayacağını düşünmek ve yine güçlü olmaya çalışmak ve gelecek ayın özlemini o andan itibaren yaşamak.