cemal süreya

entry2837 galeri ses3
    1196.
  1. sevgilim ben şimdi

    sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim
    elimde uçuk mavi bir kalem cebimde iki paket sigara
    hayatımız geçiyor gözlerimin önünden
    çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz
    ''ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz''.
    çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere
    o gülün yüzü gülmüyor sensiz
    o köklensin diye pencerede suya koyduğun deve tabanı
    hepten hüzünlü bu günlerde
    gür ve çoşkun bir günışığı dadanmış pencereye
    masada tabaklar neşesiz
    koridor ıssız
    banyoda havlular yalnız
    mutfak dersen - derbeder ve pis
    çiti orda duruyor, ekmek kutusu boş
    vantilatör soluksuhalılar tozlu
    giysilerim gardropda ve şurda burda
    memo'nun oyuncak sepeti uykularda
    mavi gece lambası hevessiz
    kapı diyor ki açın beni kapayın beni
    perdeler gömlek değiştiren yılanlar gibi
    radyo desen sessiz
    tabure sandalyalardan çekiniyor
    küçük oda karanlık ve ıssız
    her şey seni bekliyor her şey gelmeni
    içeri girmeni
    senin elinin değmesini
    gözünün dokunmasını
    ve her şey tekrarlıyor
    seni nice sevdiğimi.

    hadi!

    ..............

    ne zaman bu şiirden bir dize duysam, içim titrer..
    insanı fena eder, ama cemal süreya'dan, o'nun dizelerinden gelen tatlı bir fenalıktır bu .
    güzeldir.

    insanı anılara götürür, keşke'lerle bırakır, geçmiş'e sisli bir perdeden bakmasına sebep olur.
    üzer bazen,
    kırar..

    ve bir de, özlem denen o ağır hissi tekrar tekrar yaşatır insana, "artık güçlüyüm diye" nice kere söz veren insana!

    ama yine de,
    güzeldir.

    not: keşke tek kırgınlığım cemal süreya'ya olsa! bir tek o olsa..
    onun kırması bile güzel gelir bana.

    not2: aşırılıklar bazen zararlı ama tutku derecesinde olunca, kaçışı olmuyor o'ndan, sözlerinden..
    0 ...