kendisini kahraman ilan etmeye gerek olmadığı gibi alt tarafı bir köşe yazarı olan insana bu kadar yüklenmek ise birilerinin çok zoruna gidecek şeyleri, zorlarına gitmesi gerektiğini anlayabilecekleri düzeye çekip yazabilmesinden ileri geliyor olsa gerek. sürüsüyle gazete, sürüsüyle medya organı var; hepsini geçtim internet apayrı bir fenomen ve herkes yazarlık mertebesine erişebiliyor açtığı bloglarla ve sosyal medya denilen yeni nesil sistemle. o hâlde bu adamın birilerinin önünü kapattığını söylemenin ne kadar "abzürt" olduğunu dolaylıca bir düşünüp fark etmekte yarar var. kimse kimsenin önünü kapamıyor, hatta herkesin önü hiçbir zaman olmadığı kadar açık ve fırsatlarla dolu böylesine bir çağda. fark edilme meselesi ise kişinin yeteneğine kalmış. illa götürdüğü paralardan dert yanılacaksa, o zaman köşe yazarlığı müessesesini eleştirin, bu ülkedeki tek köşe yazarı yılmaz özdil değil. başkaları kalkıp da dün ne yediğini, nereye gittiğini anlatıyor. onlar daha çok hakkını veriyormuş gibi konuşmak ne kadar adil, bunu da düşünmek lâzım. sonuçta yazdığı gazete de tirajına bakar, kapitalist bakış ile. gazetede tutunabildiğine göre bir şeyleri doğru yapıyor olmalı. gidin komplocu deyin, akp'yi bir iki söz ile yerip chplilerin gönlünü alıp onları sakinleştiriyor deyin. en azından mantıklı bir şeyler gevelenmiş olur.
