güzel tarafları da olan üniversitedir. bu entry'i de bilhassa bu aralar tercih yapacak arkadaşlarım için yazıyorum.
arkadaşlar, okulumda 15-16 bin kişi okuyor. bölümüm de biraz izole bir bölüm. yani ortalamanın üstü bir kültür seviyesine sahip insanların biraz daha fazla olduğu bir topluluk. o yüzden sadece onlara mahsuben konuşursam sizi yanıltırım, tüm okulun da size seceresini çıkaramam.
zaten bu tonlamada eleştiri yapan ve kişisel sorunları olan insanları da dikkate almayın. hayatınızla ilgili bu kadar ciddi kararları alacak yaşa geldiyseniz üç aşağı beş yukarı da insanların halinden tavrından dertlerini anlarsınız zaten.
amma velakin benim genç kardeşlerime bu minvalde çizmek istediğim tablo biraz daha gerçekçi.
şimdi bir kere apartmana veya iş hanına açılan özel okullardan birinden bahsetmiyorsak bil ki eğitim ve hocalar kalifiye olacaktır. üstüne üstlük hesap sorma hakkında olacaktır.
yanlış gördüğün bir şeyi lisan-ı münasip ve etik kuralları çerçevesinde dillendirme hakkın olan yerlerdir özel okullar. evet, sadece para verdiğin için öyle ve bu acı bir şey.
ki devlet okulunda okuyan yaşıtların ve arkadaşların yanlışlığa ve haksızlığa gayet demokratik bir şekilde tepki göstermek istediklerinde coplanırlar ve devlet tarafından basit tabirle hırpalanırlar ki bu daha da acı olanıdır.
eğitim gibi kritik ve zaman zaman sesini çıkarman ve hakkını yedirmemen gereken bir mecrada sesini çıkarabiliyorsan kabul et veya etme bu avantajdır.
bütün bunları muhaliflik kisvesi adı altında serserilik yap diye demiyorum, beni yanlış anlayacaksan da sakın bu yazının devamını okuma.
bu bir realitedir, isteyen kabul etsin, isteyen etmesin.
bir ikincisi özel okul dediğin yer, şöyle bir ciddiyeti olan yerdir. herkes belli bir mecradan gelir -burslusu,burjuvası- ve herkes başarıya açtır. yani insanların söylediği gibi özele boş adam girer lafı yüzde doksan yalandır. neden yüzde doksan dediğimi ayrıca anlatacağım.
bu okulda hemen herkes başarmak ister, öğrenmek ister ve pastadan payını almak ister. çünkü devlette okuyan arkadaşlarının aksine onun sırtında koskoca bir kamburu vardır, onların 7-8 senede okulu bitirmek gibi bir alternatifi yoktur.
bazı salaklar zannediyor ki herkes parayı sokakta buluyor. hayır efendim, herkes ailesinin sırf kendisini okutmak için bir takım fedakarlıklar yaptığının ve başarılı olmalarının ne kadar önem arzettiğinin farkında.
bu biraz da gururlar alakalı bir şeydir, belki ben okulda hep doğru düzgün insanlarla muhattap olmayı seçiyorum, belki de hakikaten yeni nesil isterse olgunlaşabiliyor.
uzun lafın kısası özel okul, senin özel sektörde yani kapitalist sistemde nefesini kesecek rekabetin ilk defa en ciddi biçimde solunduğu yer.
diyeceksin ki herkes mi idealist, herkes mi bu kadar sorumluluk duygusuna sahip?
elbette ki hayır. elbette ki bu 15 binin rahat 5 bini çok gerizekalı herifler, ellerindeki imkanların, onlara sunulanların farkında bile değiller.
işleri güçler karı, para, ot, araba olan yok mu? dolu. ama bunlar devlette de olacaktır. bu senin iyi bir eğitim almana sen istedikçe engel olamaz.
bu adamların da bir kısmı derslerini de götürebilen, fazla umursamasa da değer veren adamlar, bir kısmı da hiçbir boka yaramayacak, çok sivri gibi görünen silik herifler.
okulun yüzde onluk bir kısmıysa sadece okumak için okuyacak kadar zengin insanlar. onlarla okulda çoğu insanın da dünyası bir değil.
buna rağmen o kısımdan da çok iyi dostlar edinilebiliyor, farklı dünya insanları aynı dünyayı paylaşabiliyor, yerine göre dayanışabiliyor.
zaten üniversite okumayı değerli kılan şey de aslında akademik kariyerden ziyade aldığın terbiyedir. senden çok farklı insanlarla etkileşime girmenin, saçma sapan önyargılarla suratına bile bakmayacağın insanlarla yeri gelince notunu, yeri gelince ekmeğini, yeri gelince de kardeşlik, aşk gibi şeyleri paylaşabilmeyi, onlarla birlikte yaşayabilmeyi öğrenmendir.
böyle bir anafikre rağmen hala ''özelde okuyan salaktır, hededir, hödödür'' diyen insan ya hiç üniversite okumamış, ya da okuduğunu anlamamıştır. hiç sikleme, sen okumana bak.
zaten okurken anlayacaksın hayatta aslında ne kadar yalnız olduğunu. sen bakma o konuşanlara. insan iyiyi de, kötüyü de kendine yapar. ekmek kavgası o dediğim yüzde 10 hariç herkes için.
sonuç olarak sana bir özel üniversite tanımı yapmam gerekirse, sen bir yerlere gelmek istiyorsan ve bunu hocalarına hissettirirsen, sana sunulacak imkanın hiçbir zaman sınırı olmayacağı yerdir.
sen yeter ki öğrenmek iste, mensup olduğun bölüme aşkını göster, insanlara saygını göster.