Bilgisayarda çok vakit geçirmene taktığımız için çok özür dilerim anne.
Bilgisayardan önce de, çok kitap okuduğun için babam takıyordu bu meşgalene.
Takip ettiğin iki tanecik diziye laf ettiğimiz için de özür dilerim anne. Çoğu kadının bütün kanallardaki bütün dizileri takip ettiğini düşünürsek özellikle, defalarca affına sığınıyorum.
Sen yıllardır evin temizliğiyle, sabah kahvaltı, akşam yemekle uğraşıp; üzerine de bulaşıkları hallederken, ben üniversitenin ilk yazında geldiğimde beni yormamaya çalıştın. bulaşıkları ben yıkarım deyince "Sen yıl boyu elin şehrinde yoruldun, bırak ben yapayım." deyince boğazımdaki düğümle zar zor cevap verdim sana.
Birazdan yatacağım. Sonra sahura kaldıracaksın beni. Dün herkes uyurken yaptığın börekten koyacaksın sofraya. Bana özel yumurta ve karpuz hazırlayacak, babama özel yemek ısıtacak, reçel koyacaksın sofraya; enişteme özel kahvaltılık çıkaracaksın. Krem peyniri unutacaksın ve ben çıkaracağım onu da. Şimdi diyorum ki, "sahur sofrasını ben kaldırayım, annem uyusun." Biliyorum yine yapamayacağım bunu üşengeçlikten. Seninle sigara içip "Eline sağlık anne, iyi geceler." deyip odama süzüleceğim. Ne hayırsız evladım ben...
2 hafta sonra şimdi aklıma geldi, benimle yeni açılmış bir mağazaya gitmek istemiştin de ben "hava çok sıcak anne, yarın gidelim." demiştim. Ramazan da girdi şimdi araya, bu sıcakta bu nem de oruç oruç gitmek istemezsin ki... Çünkü daha yemek yapacaksın akşama...
Annem benim... Sen çok sabırlısın, senin mutlu olmanı çok istiyorum. Seni çok seviyorum.
Bu yazıyı şimdi sana da okutmaya karar verdim anne. Yazıya başlarken sadece, yazdığım bir sözlükte paylaşacaktım.