100 metre ileriden bana doğru geliyordu.
tanrım, ne de mutluydu...
lise aşkım, fıstığım, esmer bombam artık başkasının elinde, başkasının belindeydi...
çarşının göbeğiydi burası. her zaman kalabalık olan sokak şimdi biraz tenhaydı. neredeyse lanet olası bi çalı önümden geçecek gibiydi. onlar yürüdükçe adımlarım yavaşlıyor, kalbim hızlanıyordu.
tanrım, ne de mutluydu...
yutkundum acı acı. manzara git gide koymaya başlıyordu..
kocasının elinde bebek arabası, içinde tatlı mı tatlı kız bebek, kolunda eski sevgilim ve güler yüzlü bir sohbet...
of ya, acaba bi dükkana mı dalsam?
tıpkı eskisi gibi yine kaçsam mı?
saklansam, ardıma bakmasam mı?
lanet olsun yaklaşıyorlar...
tanrım,
tanrım, ne de mutlular..
gördük artık birbirimizi, temas etti gözler kirlenmiş bedenlere ve top patlasa duymazdık sanki, kalp çıkmıştı yerinden. artık kaçış yoktu. onun yanından geçilecek ve yola devam edilecekti.
tanrım, ne de mutluydu...
daha sıkı sarıldı kocasına, bu sefer iki eliyle tuttu kolunu, hafifçe kafasını sürttü omzuna. tıpkı bir dişi aslan gibi sevdi erkeğini.. kıskandırdı, huylandırdı, pişman ettirdi bu sarhoş bedeni..
tanrım ama ne de mutluydu...
10 adım kalmıştı artık.
merhaba desem mi?
mutluluklar dilesem mi?
yoksa görmezden gelip yürümeye devam mı etsem?
of ya, yoksa şu dükkana mı dalsam ?
ama çok özledim sesini, bir kez duymak, doya doya gözüne bakmak, belki tokalaşmak, tenini tekrar hissetmek, kokusunu içime çekmek, ayrılığın acısını ta iliklerime kadar yaşa.. of tanrım aklıma mükait ol, neler düşünüyorum böyle, o evli ve baksana ne kadar da mutlu...
geldi işte, kahretsin 2 adım kaldı. yine caldion'nu fazla sıkmış.. off ya çok etkilendim. diyecem merhabayı ama.. hem delinin tekiyim ben.. banane ya diyecem işte...
peki, ya adama ayıp olursa ???
olmaz ya, niye ayıp olsun ki, gayet medeni bi adama benziyor.
ya eski sevgili cevap vermezse?
neden vermesin canım, altı üstü bi merhaba dicez.
ya vermezse ??
hagget, ya vermezse !! işte bunları düşüne düşüne geçtim yanlarından. ağzımı açıp ne bir merhaba, ne de yüzüne bakıp bir tebessüm edebildim. kızının ismini bildim ama..
kesin minel koymuştur dedim ve '' hanimiş benim minelim '' dedi geçerken. okşadı burnunu kızını severken..
tanrım, ne de mutluydu.
ve tanrım, n'olur bozma bunların huzurunu...
** tatlı ama tuzlu, ekşi ama acı garip bir his verir. yakar. yıkar **