melaike degilim.
dolayısıyla yargılamak degil sorgulamak istedigim.
güzellik, kimsenin meziyeti kontrolunde olmamasına ragmen, güzel olana daha bir hayran bakar, çogu zaman oncelik veririz. başkasının agzından çıktıgında katlanamayacagımız sözcükler, güzel olanın agzından döküldügünde ilahi gibi gelebilir vs vs, beylik laflar bunlar.
sorun şu ki, herkes güzelligin veya çirkinligin kişinin kendi başarısı veya başarısızlıgı olmadıgını bildigi halde, bunu günlük yaşamda aklına getiremez. bilinçaltımızın kuytu köşelerinde durur; ama vicdanın galip gelebildigi nadir anlarda su yüzüne çıkar. şu sıralar, şenay düdek adındaki ve görüntüsü dışında hayatı hakkında pek bilgi sahibi olmadıgım kişi için bitmek tükenmek bilmeyen alaylarla karşılaştıkça yavaş yavaş vicdanım bir ses etmeye başladı. ''bu senenin erkekler şampiyonu amelie mauresmo oldu'' cümlesini kurmuşlugum, bundan da hiç gocunmamamışlıgım vardır. şenay düdek mevzuu için ahlak nobetçiligi yaparken de, bu benim güzellik ve çirkinlige yaklaşımımı kokten degiştirmeyecek. güzellik malesef gene önemli olacak hayatımın gelecek zamanlarında.
bu noktada, kişinin zoraki bir iki yüzlülük takınması gerekiyor. evet şenay düdek çirkindir ve içimizden bu durumla ilgili sayısız espri üretebiliriz; lakin bunun uluorta yapılmasına pek de gerek yok. hatta hiç gerek yok. eglenebilecegimiz başka tonlarca konu olmalı. yani herkes çirkinligin farkında olurken, bunu dile getirme geregi duymamalı. karanlıklar böyle çıksın aydınlıga ya da hayvani insanlıgımıza tüm dürüstlügümüzle devam edelim. bilemiyorum. saygılar, ahlaki çelişkiler yumagı, hamamböcegi kitinleri.