eşcinsellik hastalıktır

entry333 galeri
    60.
  1. bir realitedir..ama eşcinsellik öyle sanıldığı gibi hormonal ve endrokrinolojik bir hastalık değildir..eşcinsellerin çoğunda hormonal parametreler normal düzeydedir..

    peki eşcinsellik nedir ?

    bir şizofreni türüdür..şizofreni'nin bir alt koludur..diğer şizofreni türlerinden farkı ''beynin cinsiyet merkezini'' etkilemesidir..bu durum o kadar net bir biçimde bilinmektedirki, şizofreni tedavisinde kullanılan antipsikotik ilaçların eşcinsellik belirtilerini gerilettiğini ve hatta ortadan kaldırdığı bugün bilinmektedir..fakat antipsikotik ilaçların yanetkileri fazla olduğu için ''yanetkisi az antipsikotik ilaçlar'' üzerinde çalışılmaktadır..bu konuda bristol üniversitesi çok ileriye gitmiştir..

    yakında eşcinseller, diğer şizofreni hastalarının kullandığı gibi rutin ilaç kullanarak normal bir hayat sürebilecekler muhtemelen..böylelikle eşcinselliğin birey ve toplum üzerinde yarattığı yıkıcı etki bir nebze olsun azaltılabilecektir..

    (bkz: eşcinselliğin bir şizofreni türü olması)

    --spoiler--

    bristol üniversitesi'nde yapılan ve bbc tarafından finanse edilen çok kapsamlı bir araştırmanın saygın psikiyatri dergisi Amerikan Psikiyatri Birliği (American Psychiatric Association)'de yayınlanan sonucudur..

    özet geçecek olursak araştırma sonucuna göre ''gerçekten eşcinsel olan kişiler'' aslında aynı zamanda şizofreni hastası durumundalar..ama sahip oldukları hastalık şizofreninin bir alt türü..o yüzden şikayetleri genel şizofreniye benzemiyor..eşcinsellik ise sahip olunan bu şizofreni türünün bir sonucu olarak ortaya çıkıyor..hastalığın temelleri fetus döneminde atılırken, ortaya çıkışı genelde puberte dönemini bulabilmektedir..

    beynin frontal korteks ve hipokampus bölgeleri erkekte ve kadında ''cinsiyet merkezi ve cinsiyet bilincini sağlayan bölge'' olarak bilinir..araştırmanın sonucuna göre bu iki bölgedeki biyokimyasal değişim ve dopamin,serotonin ve noradrenalin gibi hormonların reseptör dağılımındaki bir sorun nedeniyle eşcinsellik tablosu meydana gelmektedir..

    hastanın hem cinsel tercihi değişmekte hemde kendi cinsiyet bilinciyle ilgili gerçek olmayan bir duruma inanmaktadır..diğer tüm şizofreni hastaları gibi kendini haklı görmekte ve toplumu suçlamaktadır..kendi durumunun doğaya aykırı olduğunu ve hasta olduğunu kabul etmemektedir..bu şekilde devam edip en sonunda ciddi trajediler yaşamaktadırlar..

    ayrıca hastalığın ortaya çıkışı ile beslenme,yaşam şekli gibi genel sağlığı ilgilendiren unsurlar arasında yakın korelasyon bulunmuş..mesela tamamen doğal ortamda yaşayan vahşi toplumlarda eşcinsellik neredeyse hiç görülmezken, sanayileşmiş ülkelerde bu insidans 100-150 kat fazlaymış..

    araştırmanın bir diğer sonucu ise atipik şizofrenide kullanılan bazı antipsikotik ilaçların eşcinsellik ile alakalı şikayetleri yüzde 67 oranında geriletmesidir..belki de araştırmanın en umut verici tarafı budur..

    şimdi bilimadamları, eşcinselliği ''yanetkisi olmayan şizofreni ilaçları'' ile tedavi etmek için yeni nesil ilaçlar geliştirmeyi hedefliyorlarmış..

    20 sene içinde eşcinselliğin tarih olacağını umuyor bilimadamları..

    --spoiler--
    1 ...