türbanın bir suçmuş gibi yansıtılıp illegal bir alana itilmesinde ne yazık kistatüko taraftarları kadar kendini dindar olarak ifade edenlerinde büyük yanlışları olmuştur.evet insanın başını adına her ne denirse densin bir örtüyle örtmek istemesini engellemeye çalışmak insanın kişisel özgürlüklerine saldırmaktır.
ancak bu hakkın, hala rejimin devamına dönük kaygıları olan insanların kaygılarını artıracak derecede inatlaşarak, radikal söylemler üzerinden savunulması, bu konuda kendini laik olarak tanımlayan bir kesimde bir çok korku yarattı.
ancak bu sorunun böyle kangren haline gelmesinde yazının başında da ifade ettiğim gibi, kadınların bu en doğal hakkı gaspedilirken sesini çıkarmayan suskun feministlerden tutun, oy kaygısı yüzünden bu hassaslıkları sömüren siyasetçilere kadar bir çok unsurun etkisi var.
hattaanadolu'dan kopup gelmiş samimi türbanlı kızlara okulu bırakın nasihatı veren, hatta okulu bıraktıran sakallı döneklerin de tepki olarak okulu bırakması gerekirken bırakmaması, okullarından ayrılan bu kızların yaşam kaygısı yüzünden emeklerinin ucube yerlerde yine aynı sakallı sözde dindarlar tarafından sömürülmesi ve daha neler neler.
yani öyle bir dert ki; ne derdi sahiplendiğini söyleyenler ne de derdi tehdit olarak görenler samimi.
