öncelikle herkesin, her televizyonun ve her doktorun söylediğini uygulamaya kalkamayın zira diyet ya da zayıflamak tamamen kişisel bir şey. insan kendi yaşam tarzını ve iradesini bildikten sonra benimsemesi gereken stili kendi belirliyor zaten. ''öyleyse bu başlığa neden yazıyorsun?'' diyeceksiniz. sadece bir fikir vermesi açısından, kendi metodumu paylaşmak için.
öncelikle beyaz ekmeği hayatınızdan çıkarın, tüm samimiyetimle söylüyorum ki tam buğday ekmeği kadar güzel bir şey yok. hem çok fazla yemeden doyuruyor hem de sağlıklı. kahvaltıda bir dilim bundan, sonraki öğünlerde ekmek yok. çünkü ekmeği ne kadar çok yerseniz aperatif olarak olsa bile yemek istiyorsunuz.
bir de çabuk acıkmamayı öğrenmek gerekiyor, o nedenle öyle günde altı öğünlere falan çok fazla inanmıyorum açıkçası. onu yapacağım diye ipin ucu yine kaçıyor çünkü. akşam ile öğleni ikindi güzel bir vakitte birleştirince gayet doyurucu oluyor, akşam meyveyle doyabilirsiniz hiç olmadı. fırsat buldukça abartmadan meyve yiyin vitaminsiz kalmamak adına, çok etçilseniz bünyeyi sebzeye ve balığa alıştırın. güzel salatalar yapın kendinize mesela, gayet iştah kabartacaktır. ve biraz kilo verdikten sonra spor çok önemli. çıkın yürüyün, bisiklete binin. spor dediğim de bu.
ve işin aslı abur cuburu kesmekle başlıyor, bundan sonra kafadan 3-5 kilo gittiğinde iyice moda girip kendinizi iyi hissetmeye başlayacaksınız zaten. arada kendinizi ödüllendirip metabolizmayı hızlandırmak acayip önemli. ''neden gitmez oldu bu kilolar?'' demeye başladığınız anda küçük bir dondurma yiyorsunuz mesela ve ertesi güne o gitmemeye başlayanlar gitmiş oluyor.
kilo vermek adına yaptığınız şeylerin hayat tarzı haline gelmesi gerekiyor. o nedenle, ilk zamanlar zor gibi geliyor ama değil. alışıyor insan. cidden.
