2012

entry511 galeri
    421.
  1. Hayatımda izlediğim en kötü, en saçma felaket filmlerinden. Kocaman bir nokta.

    Vasatın üzerine çıkan özel efektler dışında neresinden tutarsanız tutun elinizde kalan bir film bu. Özel efektlerde de şu ana kadar görmediğiniz yeni bir şey yok. Dizi dizi CGI'ler sıralarını bekler diye özetleyebiliriz.

    Filmin aksayan yönlerine gelince: Oyunculuklar 70'li yıllardan bildiğimiz B tipi aksiyon filmlerindeki kadar yavan. Sanki ne kadar aç oyuncu varsa toplamışlar, onlar da sırf biraz ekmek parası kazanayım diye ayaklarını sürüye sürüye oynamışlar. Olay örgüsü...durun bir dakika, hangi olay örgüsü? Tamamen gözünüz kapalı tahmin edebileceğiniz bir şeyler var ortada. işin komik yani, (hafif spoilers var burada) dünya ekonomileri insanlığı yok oluştan kurtulmak için bir proje (21.yy Nuhun Gemisi projesi diyebiliriz) geliştiriyorlar ve bu projeye katılmak için gereken bir bileti kişi başına 1 milyar Euro (yanlış okumadınız)gibi bir rakama satıyorlar. Efendim dünya üç dört sene içinde göçecekse ekonomi nasıl oluyor patır patır yoluna devam ediyor? Dünyanın en zenginleri manyak mı son zamanlarını 1 milyar Euro'luk yolculuklarına hazırlanmak yerine aynen üretim enflasyon işçilik gibi sorunlarla uğraşmaya devam etsinler? Geçiniz efenim.

    Başrol oyuncularının sürekli, ama sürekli bir tehlikeden, düşen bir binadan, uçan trenlerden, fır fır dönen otobüslerden, volkanik patlamalardan, selden, yangından kurtulması ayrı bir komedi. Filmde felaket olarak bir tek RTE ve AKP hükümeti eksik: Karalar yer değiştiriyor, Everest Afrika'ya taşınıyor, Londra suyun dibini boyluyor, Havai lav cennetine dönüyor vs.

    Bu arada filmin başrol oyuncuları, en olmayacak, en saçma zamanlarda, örneğin etraflarındaki şehir denize gömülürken, uçak yere çakılmak üzereyken, bir kenara çekip ciddi ciddi kişisel sorunlarından, evliliklerinin niye yolunda gitmediğinden bahsediyorlar ha ha! Bu arada MADE IN CHINA yapımı gemiler kalanların kurtarıcısı oluyor; tabi her zamanki gibi bir şeyler ters gidiyor, mekanik iyi ama genel şasi boktan, pefff.

    Bu arada Amerikalı bir zenci bilim adamı, şişine şişine insanlık uğruna şunu şunu şunu yapmalıyız diye bol keseden atıp tutuyor ama kendi biletini birilerine ver deyince kuyruğunu kıstırıp kaçıyor. ABD başkanının kızı tam bir erdem timsalı: O da gemilere binemeyecek insanlara nasıl üzülüyor nasıl üzülüyor (4x4'ünde giderken otobüstekilere baktıkça ağlayan tiplerden anlaşılan) anlatamam; ama o da biletini bekaret kemerinin anahtarı gibi saklıyor.

    Her yönüyle, her şeyiyle bombok bir 158 dakikalık işkence var karşınızda. Bu film sayesinde The Day After Tomorrow gözüme oscarlık gözüktü len, düşünün o filmde de insanlar, kendilerini takip eden havadan kaçmaya çalışıyorlardı, gül gül ölmüştük. Bu film, ona bile rahmet okuttu.

    Kesinlikle izlemeyin.
    0 ...