sinemanın dahi çocuğu tarantinonun dahiyane filmi.
bize bildiklerimizi unutturan, sinema sanatına getirdiği yenilikler sayesinde izleyici tarafından hayır dualarıyla anılan bu dahi adam son derece gereksiz, sıradan bir senaryoyu akıl almaz bir filme dönüştürmeyi başarıyor ve her karesi hafızalarımızda yer ediyor.
bildiğimiz klasik anlatım kalıplarını yıkıyor tarantino. baştaki hikayeyi ortada, ortadakini sonda sondakini de başta anlatıyor. seyircinin kafasını öyle bir karıtırıyor ki... gerçi bu bizleri filme daha bir sıkı bağlıyor.
suç dünyasına içerden bakarken onların bambaşka yaşayışını, geyik muhabbetlerini, kanlı canlı tuhaf karakterleri müthiş bir ustalıkla harmalıyor.
filmin her karesi ayrı ayrı güzel ama herkesin aklında kalan john travolta ve uma thurman'ın dans sahnesi, samuel l. jackson'ın restorandaki müthiş monoloğu ve yine travolta ve jackson'ın patetes kızartması, ketçap ve mayonez üzerine yaptıkları sohbet benim hiç aklımdan çıkmayan sahneler.