soğuk kış yahut bahar sabahlarında uyandığınızda üstünüze yapışık halde yine mi ben hissini duyduğunuz anlarda dinlemeniz gereken 8 dakikadır. onulmazlığı ve geri dönüşümsüzlüğü ağırlıkla ilerleyen anlarında en fazla yaşatandır.çok büyük starların şöhreti kaldıramadığı söylenir, bu şarkıyı yaptıktan sonra üzerinize yapışan yaftasıyla kaldırmak en ışıltılı yıldızların şöhreti kaldırmasından dahi zordur. çok cins bir at gibi bunu da zaptetmek imkansızdır, herşeyden önemsizi ortaya çıkarıldıktan sonra geriye her bakıldığında led zeppelin tarafından aşılmaz bir doruk gibi dimdik yükseldiği görülmüş ve sonraki çalışmalarınıda olumsuz etkilemiştir.robert plant'in bu isimle ilgili gelen her soruda, terslemesi, küçümsemesi, utanması ve kaçması bu sebeplerden ötürüdür.
müzik ve şarkı namına yapılmıştır, ancak ikiside değildir.klasik müzik ve şarkıyı aşma lafını geçersek bu kavramları ve çok daha fazlasını aşmamış, aşındırmıştır.ben sıkça bir numara seçilen efsanevi gitar bölümünde binlerce yılın aşındırdığı vahşi kayalıkların gözümün önünde canlanan görünümüne kaptırırım kendimi. ruhun temel oyuklarından gelmiş, özden doğmuştur.çırılçıplak dinlenmesi tavsiye edilir.sonlarında plant' in gözyaşına dönüşen çığlıklarıyla page'in hıçkırığa bürünen gitarının atışması inanılmazdır. son evrimleriyle plant'in gözyaşı çığlıkları çağlayan, page'in inmeli hıçkırıkları kayalık olur ve akan çağlayanla set kayalıkların çarpışmasısıyla akıl almaz tınılar yzünü gösterir.
çok küçükken dinlenip benliğe karışması lüzmeden hayal yetmez bir masaldır stairway to heaven, insan ilk çocukluğundan itibaren o merdivenin etkisiyle hayata çok yüksekten ve farklı bakıp duyumsar herşeyi. plant'in o sahte sevinç fışkıran, çocuk saflığındaki şeytanı tahayyül ettiren sesini düşündüğümüzde; ondan daha iyi bir masal anlatıcı bulamayacağımızda aşikardır.büyüsü nedeniyle keşke dili anlaşılmasa, fransızca falan olsa dedirtendir. korkunç saflıkta, temizlikte,durulukta, yalınlıkta, dolgunlukta, keskinlikte, tınıda bir şeydir.solist hayatta asla hiçbir şeye şaşırmamaya and içmiş biri gibi başlar ancak; ne kadar üstünü kapatmaya çalışsada bir aradan herşey sırıtıyordur.sonra dayanamayarak normal, müzik taşan, melodik, utandığı sesi girer ortalarda.en son ise çığlık çığlığa bebekliğine dönmüştür.asla yaklaşılamayacak olan; müzik , sanat ve estetik dünyasına bir tokattır , yıkmıştır.