avrupa yakası' nın senaristi idi, o zamanlar gayet başarılı buluyordum. hala da başarılı buluyorum, yalan dünya gerçekten komedi yönünden doyurucu bir dizi. fakat avrupa yakasına ek olarak amerikan kültürü komedi tarzı da eklenmiş diziye.
evet cihangir yaşamı anlatılıyor olabilir, ama yeni tanıştıkları her kızla yatağa girmeleri, o geniş mide gerçekten diziden soğutuyor insanı. artık anne babalarının bile yatak odalarına girilmesi olayı komediden çok trajikomediye dönüşüyor. gülse birsel' den de soğuyor insan. aklıma illüminatiyi getiriyor. sürekli dini eleştiren aradaki sözler de gözümden kaçmıyor. bir tane bölümünde açık giyinirsem ne olur, allah mı çarpar demişti mesela açılay. deniz de yok canım,... diye devam etmişti cümleye. ayrıca anne rolündeki füsun önal da dine ters sözler söylüyor bazen. eleştirme adı altında. umarım gülse birsel öyle bir şeye hizmet etmiyordur. ama bu kadarı beni diziden soğutmaya yetti ve izlemiyorum yalan dünya' yı.