neşet ertaş

entry1912 galeri
    343.
  1. sene 1998. 7 yaşındayım. babaannemle dedem dedikodu yaparlar:

    - ne buldu o leyla da. çilli de bir kızdı.
    - leyla ydı o, kadın. onun leylasıydı. (babaanneme söylüyor)

    sene 2000. ankara dan istanbul a taşındıktan bir sene kadar sonra babaannemleri ziyarete gelmişiz. amcam kapıdan içeri giriyor:

    - ana neşet gelmiş.
    - ammaaaaaan kurban olurum essah mı. köye gidelim hadi.
    - ankara da konser verecekmiş zaten şimdi istanbul daymış.

    bu sohbetlerle büyüdüm. bir istanbul da bir ankara da (bugüne dek birkaç kez gittiğim çiçekdağ da). bir kırşehirli olarak kanımda dolaşan kanını ezberimdeki türkülerini bir an bile unutmadım. bir zaman rahmetli demişlerdi televizyonda. sanırım ilkokuldaydım. ağlamıştım. babam "ölmedi ölmedi. ölse duyarız." demişti. çocukluğuma dair bir ahmet kaya nın bir de neşet in yeri apayrıdır. neşet i dinlemeyen, bir düğün oldu mu kaşıklarını kapıp düğüne gitmeyen, ne ankaralı ne çiçekdağlı sayılırdı o zamanlar.
    severiz kendisini. uzun ömürler diliyorum.
    0 ...