yalan dünya

entry1502 galeri
    1101.
  1. daha önceleri yazacaktım bunları lakin şimdi fırsat bulabildim.

    yayımlandığı ilk gün yeni bir avrupa yakası ihtimaline karşı kurulmuştum televizyonun karşısına. ihtimalin uçup gitmesi fazla uzun sürmemişti. yine de ilk bölümdeki orçun tiplemesinde kendimden bir şeyler bulmuş ve "yatağında yoktun oğlum"dan sonra gelen, "yatağın altında uyudum anne." lafına epeyce gülmüştüm. bir de sanırım yine ilk bölümde annesi orçun'a, "saat gece 4'te odanın ışığı yanıyordu napıyordun yavrum o saatte?" türünden bir şey sormuştu da cevap "okuyordum." olmuştu. bunlar güzeldi lakin 2. bölümde orçun ani bir değişime uğrayarak odasına kapanan, miskin pesimist olmaktan çıktı da tüm enerjisini sapıklığa verdi. 3. bölümden sonra izlemeyi kestiğim bu dizinin bir sonraki bölümlerinde denk geldiğim kadarıyla orçun'un kademe kademe daha da sapıttığını gördüm. popülerliğe bağlı olarak sapıtma diyorum ben buna.

    yine aynı şekilde ilk bölümdeki hayat devam ediyor saçmalığına yapılan gönderme hoşuma gitmişti. lakin bu işin iyice uzatılmasıyla o tip dizilerle değil, kürt vatandaşlarımızla dalga geçme noktasına varıldı. bu da orçun'dan sonra mide bulandıran ikinci hadisedir. o buram buram ırkçılık kokan sahnelere televizyon eleştirmenleri neden sessiz kalıyor onu da anlamış değilim.

    bir diğer iğrençlikse her yerde izleyicinin gözüne sokulan reklam panoları... markaların kölesi olmuş insanlar, kapitalizm. "yalan dünya" adı altında bunların yerilmesi gerekmez miydi?

    kusura bakmayın dostlar ama bu dizide samimiyet yok. daha ilk bölümlerinde boku çıkan ender bir yapım bu. her şeyiyle yapmacık. tek derdi cebini doldurmak olanların ürettiği ticari bir iş çünkü.

    bugün sezon finali için "bu kez ağlattı" başlıklı haberler gördüm. lakin merak edip de bakmadım bile. "leyla ile mecnun mu lan bu da izleyenleri ağlatacak?" dedim geçtim.

    ve bu diziyi leyla ile mecnun'la kıyaslamak antep'teki esnaf lokantasındaki leziz bir yemekle kfc veya mcdonalds'da yenen ucubeleri kıyaslamak kadar saçmadır. evet yalan dünya hastalıklı insanların tekelindeki popüler mağazalarda yenen ne içerdiği belli olmayan hamburger falandır. leyla ile mecnun ise dükkanına geleni müşteri değil de misafir olarak belleyip önceliği cebini doldurmak yerine geleni doyurmak olan sıcakkanlı insanların ellerinden yenen muazzam bir yemektir.

    ya da sizin daha iyi anlayacağınız dilden bir benzetme yapayım: leyla ile mecnun iyi vakit geçirilen bir dosttur, hatta nikahlı karısıdır izleyenin. ama yalan dünya her an yarı yolda bırakılacak bir "aşüfte"dir. ve gün gelecek insanlarımız kendilerini uyuşturan, hevaperest haline getiren bu saçmalıkları terkederek bir felsefesi olan, kendisine faydası dokunan işlere yönelecektir. leyla ile mecnun harika bir başlangıçtır. onu yazan adam dertlidir ve kiminin fark edemediği inceden işlenen güzellikler barındırır bu dizi. başka leyla ile mecnunlar boy gösterdiğinde de birileri yalan dünya gibi saçmalıklara yığınla ödüller verip iyi bir diziymiş gibi lanse etmeyi sürdürürse işte o zaman kahkaha atacağım sizin işlerinize! ama bu sefer büyük bir kalabalık halinde güleceğiz. sitcom efektlerinde olduğu gibi.

    --spoiler--
    ha ha ha ha ha ha haaayyyyh!
    --spoiler--
    0 ...